“İSRAİL ENDİŞELİ: TÜRK İHA’ları DÜNYADA DENGELERİ DEĞİŞTİRİYOR

İsrail basını, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişinin Tel Aviv’de endişe yarattığını yazdı. Baykar ve TUSAŞ tarafından geliştirilen yerli insansız hava araçlarının (İHA) dünya pazarında yarattığı etki, Orta Doğu’da yeni bir güç dengesine işaret ediyor.

İsrail’in önde gelen ekonomi gazetesi Globes, Türkiye ile İsrail arasında giderek sertleşen İHA rekabetinin artık yalnızca bölgesel bir mesele olmaktan çıkıp küresel bir güç mücadelesine dönüştüğünü yazdı.
Haberde, Türkiye’nin son yıllarda savunma teknolojilerinde kaydettiği hızlı ilerlemenin, özellikle Baykar ve TUSAŞ’ın geliştirdiği yerli sistemlerle İsrail’in uluslararası alandaki etkinliğini gerilettiği iddia edildi.

Raporda, Bayraktar TB2, Akıncı ve Aksungur gibi modellerin dünya çapında askeri doktrinleri değiştirdiği, Türk İHA’larının hem maliyet hem de performans bakımından küresel pazarda büyük bir avantaj yakaladığı belirtildi.
İsrail medyası, “Türkiye’nin savunma ihracatındaki yükselişi artık stratejik düzeyde bir rekabet yaratıyor. Tel Aviv yönetimi, bu durumdan ciddi endişe duyuyor.” ifadelerine yer verdi.

Küresel rekabet yeni bir döneme girdi

Haberde, Türkiye’nin Orta Doğu’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya kadar 40’tan fazla ülkeye İHA ihraç ettiği vurgulandı.
Bu durumun, özellikle İsrail’in uzun yıllardır kontrol ettiği pazarların el değiştirmesine neden olduğu belirtildi.

Bayraktar TB2 ihracatı 600 adeti geçti

Türkiye’nin savunma sanayi ihracatının yüzde 30’unu artık insansız sistemlerin oluşturduğu kaydedildi.
Globes, Bayraktar TB2 ihracatının 600 adeti aştığını, üretim kapasitesinin her yıl katlanarak arttığını yazdı.

3. “İsrail, pazar payını kaybediyor”

İsrail medyasına göre, Türk İHA’larının dünya genelinde yarattığı ekonomik etki, Tel Aviv yönetiminin ihracat gelirlerini doğrudan etkiliyor.
Türkiye’nin savunma ihracatı 2024 yılında 6 milyar doları aşarak rekor kırdı.

Suriye semalarında ‘insansız rekabet’

Haberde, Suriye hava sahasında Türk ve İsrail yapımı İHA’ların zaman zaman aynı bölgelerde görev yaptığı ve bu durumun “insansız çatışma” riskini doğurduğu öne sürüldü.
Analizde, “Her iki ülke doğrudan çatışmadan kaçınıyor, ancak rekabet sahada hissediliyor” ifadeleri yer aldı.

Baykar’ın etkisi her geçen gün büyüyor

Türkiye merkezli Baykar firmasının yalnızca teknoloji üreticisi değil, aynı zamanda jeopolitik aktör haline geldiği belirtildi.
Ukrayna-Rusya savaşında Bayraktar TB2’nin başarısının, Baykar’ı küresel markaya dönüştürdüğü kaydedildi.

TUSAŞ da ikinci dalgada

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Aksungur ve ANKA modelleri, uzun menzilli operasyon kabiliyetleriyle dikkat çekiyor.
TUSAŞ’ın, yeni nesil insansız savaş uçağı projeleriyle Baykar’ın yanında güçlü ikinci bir üretici olarak öne çıktığı aktarıldı.

Tel Aviv yönetimi önlem arayışında

İsrail Savunma Bakanlığı’nın, Türkiye’nin artan etkisine karşı yapay zekâ destekli yeni nesil insansız sistemlere yatırım planı hazırladığı iddia edildi.
Uzmanlara göre, Tel Aviv artık “teknoloji üstünlüğü”nü yeniden elde etme çabasında.

Türkiye’nin diplomatik gücü de artıyor

İsrail medyasındaki analizde, “Türkiye’nin savunma sanayindeki yükselişi sadece teknolojiyle değil, diplomasiyle de destekleniyor” ifadelerine yer verildi.
Afrika ve Orta Asya ülkelerinin Türkiye ile askeri iş birliğini artırması, bu etkinin göstergesi olarak yorumlandı.

Küresel güç dengesi değişiyor

Uzmanlara göre, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişi sadece İsrail’i değil, Batı’daki savunma devlerini de yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor.
Ankara artık yalnızca alıcı değil, silah ihracatında belirleyici güç haline geldi.

“İnsansız Çağın Yeni Süper Gücü”

Türkiye’nin son on yılda attığı yerli savunma adımları, bugün küresel ölçekte yeni bir güç ekseni yarattı.
Baykar ve TUSAŞ gibi şirketler, yalnızca savunma sanayinin değil, ülkenin dış politikasının da itici motoru konumunda.
İsrail basınının endişesi, Türkiye’nin bu alanda artık “rakip değil, lider” olduğunu kabul etmesinden kaynaklanıyor.
Küresel sahnede “insansız çağın” belirleyici aktörlerinden biri artık Türkiye.