Türkiye’de gümüşe olan ilgi rekor seviyelere ulaşırken sahte gümüş ürünleri piyasayı sardı. Parlak görünümlü kaplamaların altında çelik, pirinç ve değeri düşük metallerin gizlenmesi yatırımcı ve hediye alanların canını yakıyor. Uzmanlar, sahtecilikten korunmak için 5 kritik ipucu paylaştı.

Son aylarda Türkiye’de yatırım amaçlı gümüş kullanımının artmasıyla birlikte sahte gümüş satışları da yaygınlaşmaya başladı. Parlak görünümlü ürünlerin kaplamalarının altında çoğu zaman çelik, pirinç veya başka düşük değerli metaller bulunuyor. Bu durum, yatırımcılar için ciddi mali kayıplara yol açabiliyor.

İnternet üzerinden uygun fiyatlarla satılan bar ve sikkelerin önemli bir kısmının içinin boş veya sahte olduğu tespit edildi. Uzmanlar, ürünlerin üzerinde yer alan “999”, “925” gibi ayar damgalarının sahtecilik için kolayca taklit edilebildiğine dikkat çekiyor ve sadece yazıya güvenmenin riskli olduğunu vurguluyor.

Sektör temsilcileri, vatandaşları tanıdık, kurumsal kuyumcular veya yetkili rafinerilerden alışveriş yapmaya çağırıyor. Uzmanlar ayrıca, fiyatı normalin belirgin şekilde altında olan ürünlerin şüpheli olduğunu söylüyor

Gümüşe Yatırım Talebinde Patlama

Türkiye’de ekonomik belirsizlik ve döviz kuru dalgalanmaları nedeniyle yatırımcılar güvenli liman arayışına girdi. Son aylarda gümüşe olan talep rekor seviyelere çıktı. Bu durum, sahtecilik riskini artıran bir piyasa oluşturuyor; çünkü artan talep, sahte ürünlerin hızlıca piyasaya sızmasını kolaylaştırıyor.

Sahtecilik Yöntemleri ve Gizli Riskler

Piyasada satılan sahte gümüş ürünler genellikle ince bir gümüş kaplama ile gerçek metalin üzerinde maskeleniyor. Kaplamanın altında çoğunlukla çelik, pirinç veya başka alaşımlar bulunuyor. Bu tür ürünler, alıcının ödemeyi yaptığı fiyatın hiçbir karşılığını vermiyor ve ciddi ekonomik kayıplara yol açıyor.

İnternet Satışlarının Risk Haritası

Uygun fiyatlı gümüş bar ve sikke ilanlarının büyük kısmı sahte veya kaplama ürünler içeriyor. Paket açıldığında parlayan ürünün altında bambaşka bir metalin çıkması yaygın bir durum. Online satışlar, fiziksel kontrole imkân vermediği için yatırımcılar çoğu zaman sahteciliği sonradan fark ediyor.

Ayar Damgasının Yanıltıcılığı

“925”, “999” gibi damgalar gümüş saflığını gösterse de sahte ürünlerde kolayca taklit edilebiliyor. Uzmanlar, sadece damgaya güvenmenin büyük risk olduğunu söylüyor. Bu nedenle yatırımcıların, mutlaka başka test yöntemleriyle ürünün gerçekliğini teyit etmesi gerekiyor.

Kurumsal Satış ve Güvenli Tedarik Önerisi

Sektör temsilcileri, sahte ürün tuzağından korunmanın en etkili yolunun tanıdık ve kurumsal kuyumculardan ya da yetkili rafinerilerden alışveriş yapmak olduğunu belirtiyor. Bu satıcılar ürünlerin saflığını belgeleyebilir ve test hizmetleri sunar; böylece yatırımcılar kayıplardan korunabilir.

Mıknatıs Testi ile İlk Filtreleme

Gümüş mıknatıs tarafından çekilmez. Ürün mıknatısa doğru çekiliyorsa içindeki metalin çelik veya başka alaşım olma ihtimali yüksek demektir. Bu basit test, sahte ürünleri hızlı şekilde ayırt etmek için ilk aşama olarak kullanılabilir ve yatırımcıya ciddi mali kayıptan korunma imkânı sunar.

Testi ile Kesinlik Sağlama

Kuyumcularda yapılan asit testi, gümüşün saflığını net şekilde ortaya çıkarır. Asit gümüşle temas ettiğinde renk değiştirmez, ancak sahte metaller hemen tepki verir. Bu testin yetkili kişiler tarafından yapılması, hem yatırımcıyı sahtecilikten korur hem de güvenli bir alışveriş deneyimi sağlar.

Görünüş ve Sesle Tespit Edilen İnce Detaylar

Gerçek gümüş hafif mat bir parlaklığa sahiptir ve iki gümüş parça birbirine vurulduğunda net, tok bir ses çıkar. Sahte ürünlerde parlaklık aşırı ve yapay, ses ise boğuk ve cansızdır. Bu yöntemler, fiziksel kontrol ile sahteciliği önlemede kritik rol oynar.

Fiyat Uyarısı ve Piyasa Takibi

Gümüşün dünya fiyatı bellidir ve sürekli olarak takip edilebilir. Normal piyasa değerinin çok altında satılan ürünler büyük olasılıkla sahte veya kaplamalıdır. Bu nedenle yatırımcılar, fiyat analizi ve piyasa takibi ile sahte ürünleri erkenden fark edebilir.

Yatırım ve Hediye Amaçlı Ürünlerde Riskler

Sahte gümüş yalnızca yatırımcıyı değil, hediye alan kişileri de mağdur edebilir. Parlak ve estetik görünüm, çoğu zaman sahte ürünün gizlenmesine hizmet eder. Bu nedenle, hem yatırım hem de hediye amaçlı alışverişlerde, ürünün kaynağı, testi ve fiyatına dikkat edilmesi kritik öneme sahiptir.

5 KRİTİK İPUCU İLE SAHTECİLİKTEN KORUNUN

1. Mıknatıs Testi

Gerçek gümüş mıknatısa tepki vermez. Ürün mıknatısa çekiliyorsa içinde çelik veya başka alaşımlar bulunma ihtimali yüksektir.

2. Ayar Damgası Kontrolü

925, 900, 999 gibi damgalar gümüşün saflığını gösterir; ancak bu damgalar kolayca taklit edilebilir. Bu yüzden mutlaka diğer test yöntemleriyle desteklenmelidir.

3. Asit Testi

Kuyumcularda yapılan asit testi, gümüşün gerçekliğini ortaya çıkarır. Gerçek gümüşte renk değişimi olmazken sahte metaller hemen tepki verir. Uzmanlar testin yetkili kişiler tarafından yapılmasını öneriyor.

4. Renk ve Ses İncelemesi

Gerçek gümüş hafif mat bir parlaklığa sahiptir. Aşırı parlak kaplamalar genellikle sahteyi işaret eder. Ayrıca iki gümüş parça birbirine vurulduğunda tok bir ses çıkar; sahte ürünlerde bu ses boğuktur.

5. Aşırı Düşük Fiyata Dikkat

Gümüşün dünya fiyatı bellidir. Normal seviyenin çok altında satılan bar, sikke veya takılar muhtemelen kaplama veya sahte metaldir.

Türkiye’de yatırım amaçlı gümüşe olan talep artarken, sahte ürünlerin piyasaya hızlıca sızması ciddi bir risk oluşturuyor. Özellikle internet üzerinden yapılan alışverişlerde ürünlerin güvenilirliği sorgulanmalı, fiyat ve satıcı güvenilirliği titizlikle incelenmelidir.

Uzmanlar, yatırımcıların sadece görünüşe veya yazılı damgalara güvenmemesi, mutlaka mıknatıs testi, asit testi ve görsel inceleme gibi yöntemlerle ürünün doğruluğunu kontrol etmesi gerektiğini belirtiyor. Bu basit önlemler, ciddi kayıpların önüne geçebilir ve sahtecilik tuzağından korunmayı sağlar.