Ukrayna’nın İzmail Limanı’nda demirleyen Türk LPG tankeri MT Orinda, gece 02.00’de drone saldırısına hedef oldu. Mürettebat tahliye edilirken Romanya sınır köyünü boşalttı. Saldırı, Karadeniz’de deniz taşımacılığının güvenliğini yeniden tartışmaya açtı.

Türk bayraklı MT Orinda adlı LPG tankerine Ukrayna’nın İzmail Limanı’nda gece 02.00 sularında bir drone saldırısı düzenlendi. Saldırı nedeniyle gemide maddi hasar meydana geldi ancak mürettebatın tamamı sağ olarak kurtarıldı.
Denizcilik Genel Müdürlüğü, yaptığı ilk açıklamada “Herhangi bir can kaybı veya yaralanma yoktur” diyerek durumu doğruladı. Saldırının ardından bölgedeki güvenlik önlemleri artırılırken Romanya’nın Plauru köyü tahliye edildi.

Saldırı Noktası Tahıl Koridoru Alternatif Hat Üzerindeydi

İzmail Limanı, Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru’nun askıya alınmasının ardından dünya tahıl akışının önemli aktarma merkezlerinden biri haline geldi. MT Orinda’nın bulunduğu rıhtım, son aylarda insansız sistemlerin yoğun hedef aldığı hattın tam üzerinde yer alıyor.

Drone Savaşında Yeni Dönemin İşaretleri

Yetkililer, saldırıda kullanılan dronenin yüksek patlayıcılı harp başlığı taşıdığını ve son dönemde sık görülen “kamikaze tip” modellere benzediğini aktardı. Bu tür droneların liman altyapısını devre dışı bırakmak için özellikle seçildiği biliniyor.

Tankerin Yükü Kritik Bir Risk Unsuruydu

MT Orinda’nın LPG tankeri olması, saldırının potansiyel etkisini büyüten en önemli unsurlardan biri oldu. Uzmanlara göre, tankerin tam dolu olması durumunda “bölgesel bir felakete yol açabilecek büyük bir yangın riski” söz konusuydu. Bu nedenle mürettebatın hızlı tahliyesi kritik kabul ediliyor.

Hasarın Boyutu: Geminin Ana Tanklarına Yaklaşmadı

İlk incelemelerde, saldırı sonucu oluşan hasarın geminin üst yapı ve güverte bölümünde yoğunlaştığı, ana gaz tanklarına ulaşmadığı tespit edildi. Hasarın konumu, operasyonda “nokta atışı hassasiyeti olmayan”, geniş alana yayılan bir patlayıcı kullanıldığını gösteriyor.

Romanya’nın Tahliye Kararı Sınır Güvenliği Endişesini Gösteriyor

Romanya’nın saldırıdan hemen sonra Plauru köyünü boşaltması, dronelerin sınır hattını aşma ihtimaline karşı alınmış bir tedbir. Son iki ayda Romanya topraklarına düşen droneların sayısındaki artış, NATO içinde de endişe yaratmıştı.

Rusya–Ukrayna Savaşında ‘Sivil Deniz Hattı’ Yeniden Hedef

Bu saldırı, savaşın sivil gemileri daha doğrudan etkilemeye başladığının son göstergesi oldu. Uzmanlar, özellikle tahıl ve enerji taşımacılığı yapan tankerlerin “savaşın ekonomik hedeflerine” dönüştüğüne dikkat çekiyor.

Türkiye, Hem Ukrayna Hem Romanya ile Eşzamanlı Temas Halinde

Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlığı kaynakları, saldırının ardından hem Ukrayna hem Romanya makamlarıyla koordinasyon kurulduğunu, mürettebatın tüm süreç boyunca gözetim altında tutulduğunu ve güvenlik koridoru seçeneklerinin değerlendirilmekte olduğunu aktardı.

Ticari Deniz Taşımacılığı İçin Yeni Güvenlik Protokolleri Gündemde

Denizcilik çevreleri, Karadeniz’de seyir yapan Türk bayraklı gemiler için yeni prosedürlerin hazırlanabileceğini belirtiyor. Tartışılan tedbirler arasında rotaların yeniden düzenlenmesi, gemilere elektronik karıştırıcı sistem entegrasyonu ve riskli limanlara girişlerin kısıtlanması bulunuyor.

Saldırının Ekonomik Etkisi: Sigorta Primleri Yükseliyor

Karadeniz havzasında artan saldırılar nedeniyle bölgedeki gemi sigorta primlerinin son haftalarda hızla yükseldiği, MT Orinda olayının ardından yeni bir artış dalgası beklendiği kaydediliyor. Bu durum Türkiye’nin Karadeniz taşımacılığı maliyetlerini doğrudan etkileyecek.

MT Orinda saldırısı, Karadeniz’de sivil denizcilik güvenliğinin jeopolitik gerilimle ne kadar iç içe geçtiğini gösteriyor. Olay, savaşın “cephe gerisi hedefleri”nin liman altyapısı ve ticari tankerlere doğru kaydığı yeni bir döneme işaret ediyor.
Türkiye açısından en kritik unsur, geminin LPG tankeri olması nedeniyle potansiyel bir felaket senaryosunun kıl payı önlenmiş olması.
Bölge ülkelerinin eşzamanlı alarma geçmesi, Karadeniz’de bir “kontrolsüz tırmanma” riskini yeniden gündeme getirdi. Bu olay sonrası Türkiye’nin Karadeniz’deki sivil deniz güvenliğini masaya yatırması kaçınılmaz görünüyor.