İSTANBUL MERKEZLİ DEV OPERASYON: 5 LİDER, 120 ŞÜPHELİ, 636 TAŞINMAZ

Uyuşturucu sevkiyatında 30 tonluk trafiği yöneten suç ağları çökertildi; 636 taşınmaz, 168 araç, 97 şirket ve bir lüks yata el konuldu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Türkiye’nin son yıllardaki en kapsamlı uyuşturucu ve kara para operasyonlarından birine imza attı. Uyuşturucu sevkiyatı yaptığı tespit edilen çok sayıda suç örgütüne düzenlenen eş zamanlı baskınlarda, örgütlerin finansal yapılarının çökertebilmesi amacıyla 4 şirkete kayyum atandı. Soruşturma kapsamında toplam 636 taşınmaza, 168 araca, 1 lüks yata ve 97 şirketin ortaklık paylarına el konuldu.

Başsavcılık, operasyonun uyuşturucu ticareti ile finans ayağının tamamen koparılmasını hedeflediğini vurgularken, örgüt liderleri ve üyelerinin mal varlıklarına erişimin tamamen kesildiğini açıkladı.

Fehmi Karci ve Ünal Özeler Örgütü: 30 Sevkiyat, 7 Ton Uyuşturucu

Fehmi Karci ve Ünal Özeler’in liderliğindeki örgütün, hem Türkiye içinde hem yurt dışında 30 farklı tarihte organize uyuşturucu sevkiyatı yaptığı tespit edildi. Sevkiyatların toplam ağırlığı 7 tonu aşarken, örgütün Türkiye içindeki üyeleri cezaevinde, bazı üyeleri yurt dışında bulunuyor. Bu durum, örgütün uluslararası bağlantılarını ve operasyon kapasitesini gözler önüne seriyor.

Veysi Gündoğan Grubu: 22 Sevkiyat ve 5 Tonluk Trafik

Veysi Gündoğan liderliğindeki örgütün toplam 22 sevkiyat yaptığı, sevkiyatlarda kullanılan uyuşturucu miktarının 5 tonun üzerinde olduğu belirlendi. Örgüt üyelerinin 30’u yurt dışında, 37’si cezaevinde, 63’ü ise Türkiye’de bulunuyor. Bu yapı, sevkiyatların hem yurtiçi hem yurtdışı hatlarda sistematik olduğunu gösteriyor.

Orhan Turgut Örgütü: 4 Sevkiyat, 600 Kilogramlık Uyuşturucu

Orhan Turgut liderliğindeki örgütün, 4 farklı tarihte uyuşturucu sevkiyatı yaptığı tespit edildi. Sevkiyatların toplam ağırlığı 600 kilogramın üzerinde. Örgüt üyelerinin çoğu Türkiye’de bulunurken, bazı lider ve üyeler yurt dışında operasyonlarını sürdürüyordu. Bu yapı küçük ama stratejik sevkiyatlarla operasyon ağına katkıda bulunuyordu.

Kamuran Ata – Adnan Korkmaz Örgütü: 6 Sevkiyat, 1 Ton Üzeri Uyuşturucu

Kamuran Ata ve Adnan Korkmaz’ın yönettiği yapı, 6 ayrı sevkiyat gerçekleştirmiş, toplam uyuşturucu miktarı 1 tonu aşmıştı. Örgüt üyelerinin 4’ü yurt dışında, 4’ü cezaevinde, 11’i Türkiye’de bulunuyor. Bu örgüt, orta ölçekli ama koordineli sevkiyatlarla ağı destekliyordu.

Ahmet Müfit Güverte Örgütü: 20 Sevkiyat, 11 Ton Uyuşturucu

Ahmet Müfit Güverte liderliğindeki örgüt, 20 kez uyuşturucu sevkiyatı yaparak toplam 11 tonun üzerinde maddeyi uluslararası hatlar üzerinden taşımış. Örgütün 11 üyesi yurt dışında, 1 üye cezaevinde ve 6 üye Türkiye’de bulunuyor. Bu yapı, diğer örgütlerle kıyaslandığında en yüksek tonajlı sevkiyatları organize etmiş olmasıyla dikkat çekiyor.

120 Şüpheliye Yönelik Şafak Operasyonu

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda 14 Kasım 2025’te eş zamanlı operasyon düzenlendi. Türkiye’de bulunan 120 şüpheli gözaltına alınarak soruşturmanın kontrolü sağlandı. Operasyon, örgütlerin Türkiye içi bağlantılarının büyük ölçüde çökertilmesini hedefledi.

56 Üye İçin Kırmızı Bülten Çalışması

Yurt dışında olduğu belirlenen 56 örgüt üyesi için Interpol ve uluslararası yetkililerle koordinasyon sağlanarak kırmızı bülten çıkarılması süreci başlatıldı. Bu adım, örgütün uluslararası kaçış ve sevkiyat hatlarını zorlaştıracak şekilde planlandı.

636 Taşınmaz, 168 Araç ve 1 Lüks Yata El Konuldu

Suç örgütlerinin gelirleriyle edinilen 636 taşınmaz, 168 motorlu araç, 1 adet lüks yat ve banka hesapları ile kripto varlıklara el konuldu. Bu varlıklar, örgütlerin sevkiyat kapasitesini ve kara para aklama yöntemlerini anlamak açısından kritik delil oluşturuyor.

4 Şirkete TMSF Kayyumu: Diamond Group, Karci, Mavi Okyanus ve Karcı Lojistik

Operasyon kapsamında suçtan elde edilen gelirleri yönettiği tespit edilen 4 şirket TMSF kayyumu altına alındı. Bu şirketlerin tüm finansal ve yönetimsel yetkileri devlete devredilerek örgütlerin mal varlıklarına erişimleri tamamen engellendi. Kayyum uygulaması, örgütlerin finansal damarlarını kurutmayı amaçlayan stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bu operasyon, Türkiye’nin son yıllardaki en büyük uyuşturucu finans ağını hedef alan stratejik bir müdahale olarak öne çıkıyor. Sadece sevkiyat zincirlerinin kırılması değil, örgütlerin ekonomik damarlarının tamamen kesilmesi amaçlandı. El konulan taşınmaz ve araç sayısı, örgütlerin finansal büyüklüğüne dikkat çekiyor.

TMSF kayyumunun atanması, devletin bu yapıları sadece cezalandırmakla kalmayıp, ekonomik olarak pasifize etmeyi de hedeflediğinin göstergesi. Uluslararası bağlantıları olan örgüt liderleri için kırmızı bülten işlemleri, operasyonun sınır ötesi bir boyuta taşınacağını işaret ediyor.