FATİH ALTAYLI’dan İŞ DÜNYASINA ELEŞTİRİ: HİÇ BİRİ TEK KELİME ETMEDİ

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, hukuksuzluk yaşadığını belirterek iş dünyasının sessiz kalmasına tepki gösterdi. Altaylı, kendisine uygulanan muamelenin diğer benzer davalardan farklı olduğunu vurguladı.
Silivri Cezaevi’nde uzun süredir tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, kendisiyle ilgili hukuksuzluk yaşandığını savunarak iş dünyasının sessizliğine sert tepki gösterdi. Yalçın Doğan’ın cezaevinde gerçekleştirdiği ziyareti sonrasında kaleme aldığı yazısında Altaylı, iş insanlarının kendisine yönelik tavrını eleştirdi.
Altaylı, “AKP’li de MHP’li de beni takip ediyor. Bu kesimleri etkilediğim için bana öfkeliler. Benimle aynı suçlamaya maruz kalanların hiçbiri ceza almadı. Bu durum hukuk sisteminin işlemediğini ve bana farklı davranıldığını açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Gazeteci, hukuki sürecin belirsizliği nedeniyle kendisinin ve avukatlarının sürecin gidişatı hakkında hiçbir tahminde bulunamadığını belirtti. “Çok kızgınım ama yine de umudumu tamamen yitirmiş değilim. Beni ziyarete gelenler benden daha umutsuz” diyen Altaylı, ziyaret sırasında iş dünyasından hiç kimsenin kendisine ulaşmadığını vurguladı.
Altaylı, Türkiye’deki iş dünyasını da sert bir dille eleştirdi. “Dışarı çıktığımda iş dünyasının içinden geçeceğim. ‘Türk burjuvazisi’ deniyor ama burjuva filan değiller; üstü bakırla kaplanmış kasaba esnafı hepsi. Ülkedeki gerçek üst sınıf ise toplumun geri kalan çoğunluğu” açıklamasında bulundu.
Gazetecinin bu sözleri, yalnızca kendi hukuki durumuna dikkat çekmekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de medya ve iş dünyasının ilişkisi üzerine de önemli bir tartışmayı gündeme taşıyor. Altaylı’nın eleştirisi, iş dünyasının toplumsal sorumluluk ve hukuka karşı duyarlılığı konusunda soru işaretleri oluşturuyor.
Altaylı’nın Uzun Süren Tutukluluğu ve Belirsizlik:
Silivri Cezaevi’nde uzun süredir tutuklu bulunan gazeteci, hukuki sürecin tamamen belirsiz olmasından yakınıyor.
Kendisine Yönelik Hukuksuzluk İddiası:
Altaylı, diğer benzer suçlamalardaki kişilerin ceza almadığını belirterek, kendi durumunun hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Siyasi Kesimlerin Takibi ve Öfkesi:
AKP ve MHP mensuplarının kendisini takip ettiğini ve öfkelendiğini açıklayan gazeteci, siyasi baskının dozunu tartışmaya açtı.
Avukatların Süreçte Tahmin Yürütememesi:
Hukuki belirsizlik nedeniyle avukatların bile davanın gidişatını öngörememesi, sistemin sorunlarını ortaya koyuyor.
Cezaevinde Ziyarete Gelenlerin Umutsuzluğu:
Altaylı, kendisini ziyarete gelenlerin daha umutsuz olduğunu söyleyerek cezaevindeki ruh halini anlattı.
İş Dünyasının Sessizliği ve Tepkisizliği:
İş dünyasından tek bir kişinin bile kendisine destek vermediğini vurgulayan Altaylı, bu durumu sert bir şekilde eleştirdi.
“Türk Burjuvazisi” Eleştirisi:
Gazeteci, Türkiye’deki iş insanlarını gerçek burjuvaziden uzak, kasaba esnafı olarak nitelendirdi.
Toplumun Gerçek Üst Sınıfı:
Altaylı, ülkenin gerçek üst sınıfının toplumun geri kalan çoğunluğu olduğunu belirterek sosyal eşitsizliğe dikkat çekti.
Hukukun İşleyişine Güvensizlik:
Altaylı, hukukun kendisine farklı davrandığını ve adaletin işletilmediğini dile getirdi.
Cezaevinden Sonra Verilecek Mesaj:
Gazeteci, dışarı çıktığında iş dünyasının tavırlarını gözlemleyeceğini ve sessizliklerini sorgulayacağını açıkladı.
Fatih Altaylı’nın açıklamaları, Türkiye’de hem hukuk sisteminin işleyişi hem de iş dünyasının toplumsal sorumluluk anlayışı hakkında önemli sorular ortaya koyuyor. İş dünyasının sessizliği, güç ve çıkar ilişkileri üzerinden toplumsal etik değerlerin tartışılmasını gündeme taşıyor. Altaylı’nın sözleri, yalnızca kişisel bir hukuki süreç değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik güç dengeleriyle ilgili bir eleştiri niteliği taşıyor.