BALIKESİR DEPREM’inde PROF. DR. ŞENER ÜŞÜMEZSOY 1 AY ÖNCEDEN UYARDI


Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde saat 19.53’te meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul başta olmak üzere birçok ilde hissedildi. Sismoloji uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un, bu depremin yaklaşık 1 ay öncesinden olabileceğini öngördüğü ortaya çıktı.
Depremin Detayları ve Etkileri
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde gerçekleşen deprem, yerin yaklaşık 10 kilometre derinliğinde meydana geldi. AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre sarsıntı, Marmara ve Ege Bölgesi’nde geniş çapta hissedildi. Deprem sonrası bazı bölgelerde küçük çaplı hasar ve panik yaşandı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un Uyarısı Nasıl Yapıldı?
Jeofizik ve sismoloji alanında uzman olan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yaklaşık 1 ay önce yaptığı açıklamalarda, Balıkesir ve çevresinde sismik hareketlilik artışı gözlemlediklerini belirtmişti. Üşümezsoy, “Bu bölgede önümüzdeki dönemlerde orta büyüklükte bir depremin olma ihtimali var” şeklinde uyarıda bulunmuştu.
Üşümezsoy’un Önceki Açıklamalarının Detayları
Prof. Dr. Üşümezsoy, özellikle fay hattındaki gerilim birikiminin dikkat çekici olduğunu ve bölgedeki küçük artçıların, daha büyük bir deprem ön habercisi olabileceğini ifade etmişti. Depremin şiddeti ve zamanlaması tam olarak tahmin edilemese de bu tür uyarılar, erken önlem alınmasına katkı sağlıyor.
Deprem Öncesi Gözlemler ve Sismik Hareketlilik
Uzmanlar, Balıkesir ve çevresindeki fay hatlarında son aylarda artan sismik hareketliliği gözlemliyor. Bu tür artışlar, bölgedeki stres birikiminin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle, Üşümezsoy’un uyarısı bilimsel verilerle de paralellik taşıyor.
Vatandaşlar ve Yetkililerden İlk Tepkiler
Deprem sonrası vatandaşlar, uzman uyarılarının dikkate alınmasının önemini vurguladı. Yetkililer ise, bu tür bilimsel uyarıların afet hazırlık planlarının güçlendirilmesinde kritik rol oynadığını belirtti. AFAD ekipleri, bölgede acil durum hazırlıklarını artırdı.
Deprem Öngörülerinin Önemi ve Sınırları
Uzmanlar, deprem tahminlerinin kesin tarih ve büyüklük vermekte zorlandığını ancak sismik aktivite ve fay hatlarındaki gerilim değişimlerini takip ederek riskli bölgelerin tespit edilmesinin mümkün olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Üşümezsoy’un uyarısı da bu kapsamda değerlendiriliyor.