ARABA HAYALİ KURANLARA MÜJDE : 5 YIL SATIŞ YASAĞI ŞARTIYLA ÖTV’siz ARAÇ DÖNEMİ

İlk kez araç alacak milyonları ilgilendiren ÖTV’siz otomobil düzenlemesinde sona yaklaşıldı. Taslak çalışmada en kritik şart belli oldu: ÖTV’siz araç alanlar, aracı 5 yıl boyunca satamayacak. Kuralın amacı fırsatçılığı engellemek ve araçların gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamak.
Türkiye’de uzun süredir beklenen ÖTV muafiyetli araç düzenlemesiyle ilgili kritik detaylar netleşmeye başladı. Hükümetin 2026 yılına girilmeden önce hayata geçirmeyi planladığı düzenleme, özellikle ilk kez araç sahibi olmak isteyen milyonlar için büyük bir avantaj sunuyor. Taslak metinde en dikkat çeken koşul ise 5 yıl satış yasağı oldu. Buna göre ÖTV’siz araç alan kişiler, aracı 5 yıl dolmadan satmak isterse, sattığı tarihteki güncel ÖTV tutarını devlete geri ödemek zorunda kalacak.
Yetkililer, bu kuralın ÖTV teşvikinin kısa yoldan kara dönüştürülmesini engelleyeceğini; araçların doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayacağını belirtiyor. Düzenlemenin Kasım–Aralık 2025 döneminde Meclis’e sunulması ve 2026’nın ilk çeyreğinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Düzenlemenin Çıkış Noktası: Fırsatçılığı Bitirme Hedefi
Son yıllarda araç piyasasında yaşanan fiyat artışları ve stokçuluk iddiaları üzerine, hükümet otomobilde adaleti sağlayacak yeni bir model üzerinde çalışıyor. ÖTV muafiyeti fırsatçılar tarafından suistimal edilmesin diye taslağa satış yasağı maddesi eklendi.
Kimler ÖTV Muafiyetinden Yararlanabilecek?
Taslak çalışmada muafiyetin yalnızca ilk kez araç satın alacak kişilere tanınması planlanıyor. Üzerine kayıtlı hiçbir aracı olmayan vatandaşlar, bu imkândan faydalanabilecek. Düzenlemenin özellikle gençleri hedeflediği belirtiliyor.
Yaş Şartı Gelecek mi?
Taslakta şu an net bir yaş sınırı yok. Ancak kulislerde, teşvikin 18–30 yaş aralığı için öncelikli uygulanabileceği konuşuluyor. Yaş şartı getirilirse, düzenleme gençlerin özel araç sahibi olmasını destekleyen sosyal bir modele dönüşecek.
Gelir Kriteri Tartışması
Muafiyetin sosyal yardım niteliğinde olup olmayacağı hâlâ tartışılıyor. Aile veya kişi başı gelir kriterinin eklenip eklenmeyeceği Meclis aşamasında netleşecek. İlk sinyaller, gelirden ziyade “ilk kez alım” şartının merkezde tutulacağı yönünde.
5 Yıl Satış Yasağının Gerekçesi
Yetkililere göre satış yasağının amacı çok net:
- Aracı düşük fiyatla alıp hemen satmaya çalışan galerici ve fırsatçıların önüne geçmek.
- Araçların karaborsaya düşmesini engellemek.
- Aracın gerçekten ihtiyaç sahibi tarafından uzun süre kullanılmasını sağlamak.
Süre dolmadan satış yapılırsa, devlet zararının önüne geçmek için güncel ÖTV’nin tamamı tahsil edilecek.
Düzenlemenin Ekonomiye Etkisi
Uzmanlar bu düzenlemenin hem otomotiv sektörünü hem de tüketici davranışlarını doğrudan etkileyeceğini belirtiyor. Piyasada spekülatif alımlar azalacak, talep daha dengeli dağılacak. Ayrıca düşük gelirli vatandaşların ilk kez araç sahibi olma ihtimali artacak.
ÖTV Muafiyetinin Sağlayacağı İndirimler
ÖTV indirimi otomobil fiyatında yüzde 45 ile 80 arasında değişen büyük bir düşüş sağlayacak.
Örnek hesaba göre:
- 500.000 TL matrahlı araçta, %45 ÖTV ile 225.000 TL tasarruf
- 800.000 TL matrahlı araçta, %80 ÖTV ile 640.000 TL tasarruf
Bu rakamlar muafiyetin milyonlarca vatandaşa ciddi avantaj sağlayacağını gösteriyor.
Düzenlemenin Yürürlüğe Girmesi Beklenen Tarih
Kamuoyundaki beklenti, taslağın Kasım–Aralık 2025 döneminde TBMM’ye sunulması.
Cumhurbaşkanı’nın düzenlemeyi Meclis’e sevk edilmeden önce kamuoyuna duyurması bekleniyor.
En geç 2026’nın ilk çeyreğinde uygulamanın başlaması hedefleniyor.
Sektörden İlk Tepkiler ve Beklentiler
Otomotiv sektörü temsilcileri, düzenlemenin doğru uygulanması hâlinde hem talebi dengeleyeceğini hem de piyasadaki manipülatif artışları frenleyeceğini savunuyor. Ancak satış yasağının 5 yıl yerine 3 yıl olması gerektiğini düşünen sektör temsilcileri de bulunuyor.
ÖTV’siz araç düzenlemesi, Türkiye’de otomobil sahibi olmayı ciddi şekilde kolaylaştıracak önemli bir adım olarak görülüyor. 5 yıllık satış yasağı ise düzenlemenin omurgasını oluşturuyor. Bu şart olmadan muafiyetin piyasayı yeniden fırsatçılara açacağı düşünülüyor.
2026’nın ilk çeyreğinde yürürlüğe girmesi beklenen uygulama, hem tüketiciyi hem piyasayı hem de devletin vergi kaybını aynı anda korumayı hedefliyor. En kritik soru ise muafiyetten yararlanacak kişi kriterlerinin nasıl belirleneceği olacak. Meclis görüşmeleri bu düzenlemenin kaderini belirleyecek.