TARİHE GEÇEN GÜN : AYŞE TATİLE ÇIKSIN


20 Temmuz 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in direktifleriyle Kıbrıs’a barış getirmek amacıyla adaya çıkarma yaptı. “Ayşe Tatile Çıksın” parolasıyla hafızalara kazınan harekât, sadece bir askeri müdahale değil; Kıbrıs Türk halkı için bir varoluş mücadelesiydi.
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik askeri operasyonlarından biri olan Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümü. 20 Temmuz 1974 sabahı, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit liderliğindeki hükümetin aldığı kararla Türk Silahlı Kuvvetleri, Kıbrıs’ta yaşayan Türk halkının güvenliğini sağlamak ve adadaki anayasal düzeni yeniden tesis etmek amacıyla harekete geçti.
Harekât, Türkiye’nin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması’ndan doğan haklarına dayanılarak gerçekleştirilirken, aynı zamanda Yunanistan destekli Enosis (ilhak) girişimlerine karşı kararlı bir duruşun da sembolü oldu.
Operasyonun parolası ise Türkiye’de ve uluslararası basında derin yankı uyandırdı:
“Ayşe tatile çıksın.”
Bu şifreli mesaj, Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in Londra’da bulunan kızı Ayşe Güneş’in ismi kullanılarak, Türkiye’nin adaya askeri müdahalede bulunacağını Türk tarafına ileten tarihi bir ifadedir.
Neden Müdahale Edildi?
1974 yılında Kıbrıs’ta gerçekleşen Yunan darbesi, adayı Yunanistan’a ilhak etme amacı taşıyordu. Darbe sonrası Kıbrıs Türklerine yönelik şiddet ve tehditler artmış, anayasal düzen çökme noktasına gelmişti. Türkiye, garantör ülke olarak müdahale etme hakkını kullanarak, “Barış Harekâtı” adını verdiği bu operasyona başladı.
Sonuçları Ne Oldu?
Kıbrıs Barış Harekâtı, Lefkoşa’nın kuzeyinden Girne kıyılarına kadar olan bölgede Türk kontrolünün sağlanmasıyla sonuçlandı. 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti, 1983’te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi. Harekât sayesinde binlerce Kıbrıs Türkü’nün can güvenliği sağlandı.
Bülent Ecevit’in Sözleriyle:
“Biz adaya savaş için değil, barış için gidiyoruz.”
Ecevit’in bu sözleri, harekâtın sadece askeri değil aynı zamanda insani bir sorumlulukla yapıldığının altını çiziyordu.
Uluslararası Tepkiler:
Harekât, başta Yunanistan olmak üzere bazı Batılı ülkeler tarafından eleştirilse de Türkiye, uluslararası hukuk çerçevesinde hareket ettiğini ve Kıbrıs Türklerinin yaşama hakkını koruduğunu savundu. Harekât sonrasında Türkiye’ye çeşitli ekonomik yaptırımlar uygulansa da, bu kararlılık diplomatik arenada önemli bir prestij kazandırdı.
Kıbrıs Barış Harekâtı, Türk dış politikasının dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Bu tarihi müdahale sayesinde sadece bir milletin kaderi değil, Türkiye’nin bölgesel gücü ve kararlılığı da yeniden şekillendi. Bugün hâlâ Kıbrıs’ta barışın temel dayanağı olarak bu harekât hatırlanıyor.