SAHTE BELGE OPERASYONUNDA YENİ GELİŞME : TÜM SANIKLAR SERBEST BIRAKILDI

Ankara’da kamu kurumlarındaki elektronik imza sistemlerini kopyalayarak sahte diploma ve sürücü belgesi düzenledikleri iddiasıyla yargılanan 199 sanıklı davada tutuklu yargılanan 5 sanık da tahliye edildi. Mahkeme, sanıkların delilleri karartma ihtimallerinin kalmadığını belirterek serbest bırakılmalarına karar verdi.

199 sanıklı davada yeni gelişme

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında kamu kurumlarının elektronik imza sistemlerine yasa dışı yollarla erişilerek sahte diploma, sürücü belgesi ve çeşitli resmî belgelerin üretildiği iddia edilmişti.
Bu kapsamda 199 kişi hakkında “resmî belgede sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü kurma” suçlarından dava açılmıştı.

199 sanıklı davada yeni gelişme

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında kamu kurumlarının elektronik imza sistemlerine yasa dışı yollarla erişilerek sahte diploma, sürücü belgesi ve çeşitli resmî belgelerin üretildiği iddia edilmişti.
Bu kapsamda 199 kişi hakkında “resmî belgede sahtecilik”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü kurma” suçlarından dava açılmıştı.

Tutuklu sanık kalmadı

Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Ziya Kadiroğlu, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı hâkim karşısına çıktı.
Mahkeme, sanıkların tutuklu kaldıkları süreyi, delillerin büyük ölçüde toplanmış olmasını ve karartma ihtimallerinin kalmamasını gerekçe göstererek tahliyelerine karar verdi.
Bu kararla birlikte davada tutuklu sanık kalmadı.

Duruşma 16 Ocak’a ertelendi

Mahkeme, eksik belgelerin tamamlanması ve yeni beyanların alınması için duruşmayı 16 Ocak 2026 tarihine erteledi. Duruşmanın, dosyada yer alan dijital inceleme raporlarının tamamlanması sonrasında yeniden yoğun bir şekilde devam etmesi bekleniyor.

Skandal nasıl ortaya çıktı?

Soruşturma, sahte diplomalarla bazı kamu kurumlarına yapılan iş başvuruları sırasında belgelerdeki elektronik imzaların gerçeğiyle uyuşmadığının fark edilmesiyle başladı.
Yapılan teknik incelemelerde, bazı kamu yöneticilerinin elektronik imza bilgilerinin kopyalandığı ve bu imzalarla sahte belgeler üretildiği ortaya çıkarıldı.

Elektronik imza sistemi mercek altında

Adli bilişim uzmanları, bu olayın ardından kamu kurumlarında kullanılan elektronik imza sistemlerinin güvenlik açıklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Benzer vakaların önüne geçilmesi için e-imza sistemlerinde çift aşamalı doğrulama ve güvenlik sertifikası yenileme zorunluluklarının gündeme alınabileceği belirtiliyor.

Sanıklar suçlamaları reddetti

Tahliye edilen sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmediklerini, belgelerin düzenlenmesiyle ilgilerinin olmadığını öne sürdü.
Bazı sanıklar ise sadece “belge düzenlenmesine aracılık ettikleri” iddiasıyla yargılandıklarını ve asıl örgüt bağlantısının farklı kişilerde olduğunu savundu.

Mağdurların sayısı artıyor

Dava dosyasında mağdur sayısının her geçen gün arttığı belirtiliyor. Sahte belgelerle mağdur edilen kişiler arasında kamu çalışanları, özel sektör personelleri ve ehliyet sahipleri de yer alıyor.
Mağdurlar, adli sürecin uzaması nedeniyle tazminat taleplerinde bulunmaya hazırlanıyor.

Kamu güveni tartışması büyüyor

Sahte diploma skandalı, Türkiye’de kamu güvenliği ve dijital belge sistemlerinin denetimi konusunda tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Uzmanlar, kamu kurumlarındaki dijital güvenlik altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini vurgularken, benzer olayların sadece teknik değil etik ve idari denetim sorunlarından da kaynaklandığı görüşünde.

“Dijital güvenlikte yeni sınav”

Bu dava, yalnızca bir sahtecilik vakası değil; kamu güvenliği, dijital altyapı ve denetim mekanizmalarının sınandığı bir süreç olarak değerlendiriliyor.
Yüzlerce sanığın yargılandığı bu dosya, kamu kurumlarının dijital sistemlerinin kötüye kullanımının nelere yol açabileceğini açıkça gösteriyor.
Tahliyeler, sürecin sonuna yaklaşıldığı anlamına gelmese de, dava Türkiye’de dijital güvenlik kültürünün yeniden tanımlanmasına zemin hazırlayacak gibi görünüyor.