OSMANLI TORUNU SKANDALI TARİHÇİ DEĞİL SAHTE MEZUN


Kayıhan Osmanoğlu’nun Sahte Diploması Ortaya Çıktı! YÖK ve Üniversite Mezuniyet Kaydını İptal Etti
Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid’in torunu olduğunu iddia eden Kayıhan Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Tarih Bölümü’nden sahte mezuniyet yaptığı tespit edildi. YÖK ve savcılığın yürüttüğü soruşturmada, elektronik ortamda hazırlanan diploma kaydının geçersiz olduğu ortaya çıktı.
Kendini Osmanlı hanedanının mirasçısı olarak tanıtan Kayıhan Osmanoğlu hakkında çarpıcı bir gelişme yaşandı. Uzun yıllardır kamuoyunda “Tarihçi” kimliğiyle yer alan Osmanoğlu’nun, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun olduğu yönündeki beyanlarının sahte olduğu ortaya çıktı.
Soruşturmayı yürüten gazeteci Emrullah Erdinç’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalara göre, üniversite kayıtları incelendiğinde Kayıhan Osmanoğlu’nun aslında bu fakültede hiç öğrenci olmadığı, diplomaya ait mezuniyet kaydının ise sahte bir elektronik imza ile sisteme işlendiği belirlendi.
YÖK: Hiçbir üniversite kaydı bulunmuyor
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan resmi açıklamada, Osmanoğlu’nun yalnızca İnönü Üniversitesi’nde değil, hiçbir yükseköğretim kurumunda öğrenci veya mezun kaydının bulunmadığı bildirildi. Bu bilgi, YÖK’ün resmi yazısıyla ilgili kurumlara da iletildi.
Üniversite: Mezuniyet kaydı geçersizdir
İnönü Üniversitesi yönetimi ise, yapılan incelemeler sonucunda Tarih Bölümü’ne ait diploma belgesinin resmiyetten uzak ve sahte yollarla üretildiğini doğrulayarak, ilgili mezuniyet kaydının iptal edildiğini duyurdu. Üniversite, sahte belge düzenlenmesine yönelik iç soruşturma sürecini de başlattı.
65 sayfalık iddianame hazırlandı
Konuyla ilgili olarak Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı da harekete geçti. “Resmi belgede sahtecilik” suçu kapsamında hazırlanan 65 sayfalık iddianame ile kamu davası açıldı. Osmanoğlu hakkında hapis istemiyle yargı süreci başlatıldı.
“Tarihçi” unvanı da çöküşte
Yıllardır sosyal medyada, televizyon programlarında ve etkinliklerde “tarihçi” kimliğiyle boy gösteren Osmanoğlu’nun, akademik hiçbir dayanağının olmadığı bu olayla birlikte netleşti. Sahte diplomayla elde edilen akademik kimlik, hem kamuoyunda hem de resmi kurumlar nezdinde artık geçerliliğini yitirmiş durumda.
Bu olay, yalnızca bir bireyin sahte belge düzenlemesi değil, aynı zamanda kamusal alanda itibar ve güven sorunu yaratan bir skandal olarak değerlendiriliyor. Osmanoğlu’nun yıllardır üniversite mezunu ve tarihçi kimliğiyle toplumda oluşturduğu algı, resmi belgelerle çürütüldü.
Savcılık sürecinin ilerleyen günlerde ne yönde sonuçlanacağı merakla bekleniyor. Ancak YÖK ve üniversite tarafından alınan kararlar, akademik unvanların sahte yollarla elde edilmesine karşı önemli bir uyarı niteliğinde.