OKULA YENİ BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA KAYGI ve UYUM SÜRECİ: AİLELER NE YAPMALI

Yeni eğitim yılıyla birlikte okula başlayan çocuklar, hem heyecan hem de kaygı yaşayabiliyor. Uzmanlar, ailelerin ve öğretmenlerin bilinçli yaklaşımıyla çocukların okula uyum sürecinin hızlanacağını belirtiyor.

Okula Başlamanın Psikolojik Etkileri

Çocuklar için okul, yeni bir çevre ve kurallar demek. Özellikle 5-7 yaş arası çocuklarda ayrılık kaygısı sık görülüyor. Bazı çocuklar sabahları okula gitmek istemeyebilir, yemek veya uyku rutinlerinde değişiklikler yaşayabilir. Psikologlar, bu durumun normal olduğunu ve zamanla çoğu çocuğun uyum sağladığını vurguluyor.

Ailelerin Rolü

Uzmanlar, ailelerin çocukların kaygılarını küçümsememesi gerektiğini belirtiyor. “Bir şey yok” demek yerine, “Seni anlıyorum, bu yeni bir deneyim ve alışmam biraz zaman alabilir” gibi ifadeler, çocukta güven duygusunu güçlendiriyor. Aileler ayrıca çocuğu okul gününe hazırlamak için pozitif ve motive edici bir dil kullanmalı.

Düzenli Rutinler Oluşturmak

Sabah ve akşam rutinleri, çocuğun okul gününü rahat karşılamasını sağlıyor. Düzenli uyku saatleri, kahvaltı ve hazırlık süreci, okula başlama kaygısını azaltıyor. Pedagoglar, özellikle okul öncesi dönem çocuklarının rutine erken adapte edilmesinin uyum sürecini hızlandırdığını söylüyor.

Okul Hakkında Bilgilendirme

Çocuğa okulun nasıl bir yer olduğu, öğretmenleri ve arkadaşları hakkında bilgi vermek önem taşıyor. Hikâyeler, oyunlar veya kısa okul ziyaretleri, çocukların ortamı tanımasını sağlıyor. Böylece okul, bilinmeyen bir yer olmaktan çıkarak güvenli bir alan hâline geliyor.

Küçük Adımlarla Alıştırma

Bazı çocuklar tam gün okula başlamayı zor bulabilir. Yarım günle başlamak veya okula kısa süreli gözlem yapmak, çocuğun adaptasyonunu kolaylaştırıyor. Uzmanlar, acele etmemek ve çocuğu zorlamamanın uzun vadede daha sağlıklı bir uyum sağladığını belirtiyor.

Sosyal Becerileri Desteklemek

Okulda arkadaş edinmek ve paylaşmayı öğrenmek kritik öneme sahip. Evde basit oyunlar ve rol canlandırmalar yaparak, çocukların sosyal becerileri geliştirilebilir. Çocuklar böylece sınıfta daha rahat iletişim kurabiliyor ve arkadaş ilişkilerine uyum sağlıyor.

Duygularını İfade Etmesine İzin Vermek

Çocukların korku, heyecan ve öfke gibi duygularını ifade etmelerine izin verilmesi gerekiyor. Resim yapmak, oyun oynamak veya hikâye anlatmak, duyguların dışa vurulmasına yardımcı oluyor. Bu, çocuğun duygusal zekâsını ve kendine güvenini artırıyor.

Öğretmenlerle İşbirliği

Ailelerin öğretmenlerle sürekli iletişimde olması, çocuğun okul yaşamı hakkında bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Öğretmenler, çocuğun uyum sürecinde gözlemledikleri sorunları paylaşarak aileyle birlikte çözüm üretebiliyor.

Okula yeni başlayan çocuklarda görülen kaygı ve isteksizlik, çoğu zaman normal bir süreçtir. Ancak ailelerin bilinçli tutumu, düzenli rutinler ve duyguların desteklenmesi, uyum sürecini hızlandırıyor. Sosyal becerilerin geliştirilmesi ve öğretmenlerle işbirliği, çocuğun okula pozitif şekilde başlamasını sağlıyor. Uzmanlar, erken destekle çocukların özgüven, sosyal beceri ve öğrenme motivasyonunun artacağını vurguluyor.