LÜTFÜ SAVAŞ’tan CHP’ye YENİ HAMLE

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, CHP’nin 39. Olağan İl Kongreleri’nin iptali için Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu.
Savaş ve bazı eski kurultay delegeleri, parti yönetiminin kongre sürecini “organize biçimde yönlendirdiğini” öne sürerek yargıdan iptal talep etti.
Savaş’tan yeni dava hamlesi
Kurultay iptali davasıyla gündeme gelen Lütfü Savaş, bu kez 39. Olağan İl Kongreleri’ne ilişkin iptal talebinde bulundu. Savaş’ın dilekçesi, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunuldu.
Dava kimler tarafından açıldı?
Lütfü Savaş’la birlikte önceki dönem kurultay delegelerinden bir grup, il kongrelerinin usulsüz biçimde gerçekleştirildiğini iddia ederek yargı sürecini başlattı.
“Parti içi demokrasi engellendi” iddiası
Dilekçede, mevcut CHP yönetiminin muhaliflere yönelik “yargısız infaz ve disiplin uygulamalarıyla” parti içi demokrasiyi zedelediği öne sürüldü.
“Organize şekilde yönlendirme” vurgusu
Şikayet dilekçesinde, “CHP gibi geniş tabanlı bir partide kurultay iradesinin organize biçimde gazlanmasının kamu düzenine aykırı olduğu” ifadelerine yer verildi.
“Mutlak butlan” iddiası
Hukuki metinde, söz konusu uygulamaların Türk Medeni Kanunu uyarınca “mutlak butlan” kapsamına girdiği, yani yapılan işlemlerin hükümsüz sayılması gerektiği belirtildi.
⛔ 6. Mevcut yönetime tedbir talebi
Dilekçede, yargılama süreci devam ederken kamu düzeninin korunması amacıyla mevcut CHP yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması istendi.
Kılıçdaroğlu dönemi işlemleri gündemde
Başvuruda, önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dönemine ait parti meclisi ve yüksek disiplin kurulu kararlarının iadesi de talep edildi.
Süreç mahkeme takvimine bağlı
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davayı işleme almasının ardından, ön inceleme ve bilirkişi süreçlerinin başlatılması bekleniyor. İlk duruşma tarihi henüz açıklanmadı.
CHP’de kurultay sonrası başlayan yargı süreci, parti içi dengeleri yeniden sarsabilecek nitelikte. Lütfü Savaş’ın yeni hamlesi, sadece kongre sonuçlarını değil, parti yönetiminin meşruiyetini de tartışmaya açıyor.
Siyasi kulislerde bu davanın, olası bir “kurultay yenilenmesi” sürecini tetikleyip tetiklemeyeceği merak konusu.