İstanbul Kabataş’taki metro inşaatında yaşanan iskele çökmesinde bir işçinin hayatını kaybetmesi sonrası taşeron firmanın sahibi B.Ç. ile şantiye şefi O.Ç. tutuklandı. Bilirkişi raporu iki şüpheliyi “asli kusurlu” gösterirken, soruşturma iş güvenliği zaafiyetlerini yeniden gündeme taşıdı.

İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde Kabataş metro istasyonunun inşaat sahasında 16 Kasım’da yaşanan ve bir işçinin ölümüne yol açan iskele çökmesiyle ilgili soruşturmada yeni gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, taşeron şirket BMA Enerji Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ltd. Şti.’nin sahibi ve yetkilisi B.Ç. ile şirketin şantiye şefi O.Ç.’nin “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla tutuklandığını açıkladı.

Savcılık, bilirkişi raporunda iki şüphelinin kazanın oluşumunda “asli kusurlu” olduğunun tespit edildiğini; hem hayatını kaybeden S.E. hem de yaralı işçilerin ise “tali kusurlu” kabul edildiğini duyurdu.

Bilirkişi: “İş güvenliği tedbirleri yetersizdi”

16 Kasım tarihli rapor, şantiyede kullanılan iskelenin standartlara uygun şekilde kurulmadığını, iş güvenliği kontrollerinin düzenli yapılmadığını ve yük denetiminin eksik olduğunu belirtti. Raporda bu eksikliklerin kazanın temel nedeni olduğuna dikkat çekildi.2. Asli kusur şirket sahibi ve şantiye şefine yüklendi

Bilirkişiler, şantiye güvenliğinden doğrudan sorumlu olan B.Ç. ve O.Ç.’nin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını ihmal ettiğini, kazanın “önlenebilir nitelikte” olduğunu vurguladı. Bu tespit, savcılığın tutuklama talebine gerekçe oluşturdu.

Ölen işçinin tali kusurlu sayılması tartışma yarattı

Raporda kazada yaşamını yitiren S.E.’nin “kişisel koruyucu ekipmanı eksik kullanması” gerekçesiyle tali kusurlu gösterilmesi, işçi sendikaları ve meslek odaları tarafından “işçiyi suçlayan yaklaşım” diye eleştirildi.

Yaralı işçiler de tali kusurlu kabul edildi

Rapor, yaralanan işçilerin de bazı güvenlik kurallarına uymadığı iddiasıyla tali kusurlu olduğuna yer verdi. Ancak uzmanlar, işçinin “talimatlara uymama” gerekçesinin çoğu zaman iş güvenliği eksikliğinden kaynaklandığını savunuyor.

Savcılık hızlı dosya hazırladı, şüpheliler hâkimliğe sevk edildi

Dosyada mevcut deliller, bilirkişi raporu ve şantiyeye ait görüntüler ışığında B.Ç. ile O.Ç. tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderildi. Hâkimlik her iki ismin tutuklanmasına hükmetti.

İBB: “Tünel göçüğü değil, beton dökümü kazası”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ilk açıklamasında, olayın bir tünel göçüğü olmadığını, istasyon sahasında beton dökümü sırasında meydana gelen bir iş kazası olduğunu duyurdu. Şantiye yapım aşamasının normal akışında olmadığının altı çizildi.

Belediyeden inceleme: Denetim zinciri sorgulanacak

İBB, kendi bünyesindeki denetim ekipleriyle olayın ayrıntıları için ayrı bir inceleme başlatıldığını açıkladı. İncelemede hem ana yüklenici hem de taşeron firma zincirindeki sorumluluk haritası çıkarılacak.

İstanbul’daki metro şantiyelerinde artan iş kazaları gündemde

Son iki yılda mega projelerin hızlanmasıyla birlikte İstanbul’daki metro şantiyelerinde iş kazalarının arttığına dikkat çekiliyor. Uzmanlar, denetim mekanizmasının hem belediye hem de Çalışma Bakanlığı tarafından güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

İnşaat sendikaları: “İş cinayetlerinin nedeni sistematik ihmal”

İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş sendikaları, Kabataş’taki ölümün “münferit değil, yapısal sorunların sonucu” olduğunu söyledi. Sendikalara göre, taşeronlaşmanın artması, güvenlik yatırımlarının kısılması ve hız baskısı bu tür kazaları kaçınılmaz kılıyor.

Kabataş metro istasyonundaki çökme, Türkiye’deki kronik iş güvenliği sorunlarını yeniden görünür hale getirdi. Bilirkişi raporunda şirket yöneticilerinin asli kusurlu bulunması, inşaat sektöründe üst düzey sorumluluğun giderek daha sık hesaba çekildiğini gösteriyor.

Öte yandan ölen ve yaralanan işçilerin tali kusurlu gösterilmesi, iş güvenliği tartışmalarını derinleştirecek gibi görünüyor. Bu olayın, hem belediye denetim süreçlerine hem de taşeron firmalar üzerindeki yasal yükümlülüklerin sıkılaştırılmasına yönelik yeni adımların önünü açması bekleniyor.