İSTANBUL VALİLİĞİ’nden BİR GÜNLÜK EYLEM YASAĞI KARARI

İstanbul Valiliği, Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli’de bir gün boyunca her türlü açık hava etkinliğini yasakladı. Kararın, yasa dışı grupların olası eylem hazırlıkları nedeniyle alındığı, amacın kamu düzenini korumak olduğu açıklandı.
Valilikten flaş karar: Dört ilçe yasak kapsamına alındı
İstanbul Valiliği, 26 Ekim 2025 Pazar günü sabah 00.01’den gece 23.59’a kadar sürecek eylem yasağını duyurdu. Beyoğlu, Bayrampaşa, Kağıthane ve Şişli’de hiçbir açık hava etkinliğine izin verilmeyecek.
Yasak kapsamı geniş: Tüm açık alan etkinlikleri durduruldu
Karar; yürüyüş, oturma eylemi, anma töreni, çadır kurma, stant açma, imza kampanyası, el ilanı dağıtımı, pankart ve afiş asma gibi tüm etkinlikleri kapsıyor. Böylece kent merkezinde toplu faaliyetler bir günlüğüne tamamen durdurulmuş olacak.
Gerekçe: Olası yasa dışı eylem hazırlıkları
Valiliğin açıklamasına göre, İl Emniyet Müdürlüğü’nün sanal devriye faaliyetleri sırasında bazı grupların yasa dışı eylem hazırlığında olduğu belirlendi. Bu eylemlerin kamu düzenini bozabileceği ve provokatif girişimlere yol açabileceği değerlendirildi.
4️⃣ Kararın dayanağı: İki yasa maddesi öne çıktı
Yasak, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddelerine dayandırıldı. Bu maddeler, valiliklere güvenlik ve kamu düzenini koruma amacıyla geçici yasak getirme yetkisi tanıyor.
Eylem yasağının merkezi ilçelerde uygulanması dikkat çekti
Yasağın özellikle Beyoğlu ve Şişli gibi kentin merkezi noktalarını kapsaması dikkat çekti. Bu bölgelerde sıklıkla siyasi ve toplumsal içerikli protestolar düzenleniyor.
Emniyet birimleri teyakkuzda: Provokasyon uyarısı
Güvenlik kaynakları, olası toplumsal olayların önüne geçilmesi için tüm birimlerin teyakkuzda olduğunu belirtti. Ekiplerin sabah saatlerinden itibaren kritik noktalarda görev alacağı öğrenildi.
Önceki yasak kararlarıyla benzerlik taşıyor
İstanbul Valiliği son bir yılda benzer gerekçelerle birçok defa geçici eylem yasağı kararı aldı. Uzmanlara göre bu uygulamalar, seçim dönemleri veya toplumsal gerilimin arttığı süreçlerde sıklaşıyor.
Sivil toplumdan ‘ölçülülük’ eleştirisi
Bazı sivil toplum temsilcileri, bu tür kararların güvenlik gerekçesiyle alınmasının anlaşılabilir olduğunu ancak “toplantı ve gösteri özgürlüğü” açısından sınırların net çizilmesi gerektiğini savunuyor.
Vatandaşlar karara ikiye bölündü
Kimi vatandaşlar, “olası provokasyonları engellemek için doğru karar” derken; bazıları ise “her olay öncesi getirilen yasakların rutin hale geldiği” eleştirisini yöneltiyor.
İstanbul’daki eylem yasakları, son yıllarda güvenlik öncelikli yönetim anlayışının bir parçası haline geldi. Valilik, kamu düzenini koruma refleksiyle hareket ederken, sivil toplum temsilcileri demokratik hakların kısıtlanmasından endişeli. Uzmanlar, “güvenlik tedbirleri meşru olabilir; ancak süre, kapsam ve gerekçelerin şeffaf biçimde açıklanması gerekir” değerlendirmesinde bulunuyor.