İSRAİL GAZZE’yi KONTROL ALTINA ALMA PLANINI RESMEN ONAYLADI


İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze Şehri’ne yönelik kapsamlı bir askeri planı onayladı. 5 stratejik madde üzerine inşa edilen plan, yalnızca askeri değil siyasi ve insani etkileriyle de tartışma yaratıyor.
İsrail ile Hamas arasında 2023 yılında başlayan ve bugüne kadar on binlerce sivilin yaşamını yitirmesine yol açan Gazze Savaşı’nda yeni bir dönüm noktasına gelindi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun öncülüğünde toplanan Güvenlik Kabinesi, Gazze Şehri’nin tamamen askeri kontrol altına alınmasını öngören kapsamlı planı oybirliğiyle onayladı. Bu karar, savaşın hem askeri hem de diplomatik yönünü kökten değiştirecek potansiyele sahip.
5 Şartlık Yol Haritası
İsrail yönetimi, Gazze’deki operasyonun yalnızca bir güvenlik adımı değil, aynı zamanda kalıcı bir çözüm stratejisi olduğunu savunuyor. Bu strateji, şu beş temel ilkeye dayanıyor:
- Hamas’ın silahsızlandırılması: Terör faaliyetlerinin sona ermesi için Hamas’ın elindeki tüm silahların yok edilmesi hedefleniyor. Bu, İsrail’in güvenlik politikalarının temel önceliği olarak gösteriliyor.
- Rehinelerin serbest bırakılması: 2023’te Hamas tarafından kaçırılan yaklaşık 50 rehineden sağ kalanların kurtarılması, planın ana hedeflerinden biri olarak öne çıkıyor.
- Gazze’nin demilitarizasyonu: Gazze Şeridi’nin tamamında silahlı unsurların etkisiz hale getirilmesi ve olası füze tehditlerinin ortadan kaldırılması hedefleniyor.
- İsrail’in güvenlik denetimi: Savaş sonrası süreçte İsrail ordusu, Gazze’de hem sınır güvenliğini hem de iç güvenliği denetlemek istiyor. Bu da kalıcı bir kontrol mekanizması anlamına geliyor.
- Yeni sivil yönetim modeli: Ne Hamas’a ne de mevcut Filistin Yönetimi’ne yer veren bir “alternatif yerel yönetim” modeli oluşturulması planlanıyor. Bu yönetimin sivil ağırlıklı olması ve dış aktörlerin desteğiyle kurulması hedefleniyor.
“İşgal” Yerine “Kontrol” Söylemi
İsrail, planını kamuoyuna duyururken özellikle “işgal” kelimesinden uzak duruyor. Bu tercih, uluslararası hukuk açısından bir zorunluluk olarak değerlendiriliyor. İsrail yetkilileri “geçici askeri kontrol” kavramını kullanarak, uluslararası toplumu yatıştırmayı amaçlıyor.
Ancak birçok uluslararası hukukçu, bu eylemin fiili bir işgal niteliği taşıdığı görüşünde.
Sivil Tahliye ve Operasyon Hazırlığı
Kararın ardından İsrail ordusu, özellikle Gazze Şehri merkezindeki yaklaşık 1 milyon sivilin tahliyesine yönelik hazırlıklara başladı. Ordu kaynaklarına göre, operasyona zemin hazırlamak amacıyla hava saldırıları, tahliye çağrıları ve altyapı kesintileri artacak.
Operasyonun 7 Ekim 2025 tarihinde, Hamas’ın 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırının ikinci yıl dönümünde başlatılması planlanıyor. Bu tarih sembolik olarak seçildi ve İsrail kamuoyuna “hesaplaşma günü” olarak sunuluyor.
İsrail Kamuoyu ve Siyasi Tepkiler
İsrail içinde karar, hem destek hem de eleştiriyle karşılandı. Netanyahu’nun koalisyon ortakları planı “zaferin yolu” olarak görürken, muhalefet partileri ise rehinelerin hayatını tehlikeye atacağı ve İsrail’in uzun vadeli bataklığa çekileceği uyarısında bulundu.
İsrail Savunma Bakanlığı içinden bazı askerî yetkililer de planın uzun vadeli askeri ve diplomatik riskler taşıdığını belirterek temkinli olunması çağrısında bulundu.
Uluslararası Tepkiler: Endişe ve Belirsizlik
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve birçok insan hakları kuruluşu, Gazze’de yürütülecek bu tür bir operasyonun yeni bir insani felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. ABD yönetimi ise kararı desteklemekle birlikte, sivil kayıpların en aza indirilmesi konusunda İsrail’e baskı yapıyor.
Ayrıca, Gazze’de kurulması planlanan alternatif sivil yönetimin kimlerden oluşacağına dair belirsizlik, uluslararası destek konusunda da soru işaretleri yaratıyor.
İsrail’in Gazze üzerindeki bu yeni kontrol stratejisi, sadece bir askeri hamle değil, aynı zamanda bölgenin siyasi yapısını da doğrudan etkileyecek bir plan. Planın başarıya ulaşması için yalnızca askerî güce değil, diplomatik desteğe, toplumsal dengeye ve uluslararası meşruiyete de ihtiyaç duyulacağı açık.
Ancak şu aşamada en kritik soru şu: Bu adım kalıcı bir barışa mı, yoksa daha büyük bir çatışmaya mı kapı aralayacak?
Yanıt, önümüzdeki haftalarda sahadaki gelişmelerle şekillenecek.
https://shorturl.fm/uJPCZ
https://shorturl.fm/USgln