Bahçeli’nin “gerekirse ben giderim” çıkışı sonrası TBMM’deki Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu bugün İmralı’ya yönelik kritik ziyaretin kaderini belirleyecek. Siyasetin tüm dikkatleri saat 14.00’teki toplantıya çevrildi.

Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu, İmralı’ya yapılması planlanan ziyaret konusunda bugün nihai kararını verecek. Siyasi kulisler, gün boyu liderlerden ve parti temsilcilerinden gelen açıklamalarla hareketlendi.

Bahçeli’nin çıkışı siyasette dengeleri değiştirdi

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Gerekirse ben giderim” sözleri, komisyonda uzun süredir askıda kalan İmralı ziyaretine dair tartışmaları hızlandırdı. Bu çıkış, hem ittifak içi hem de muhalefet saflarında yeni değerlendirmelere yol açtı. Kulislerde Bahçeli’nin bu açıklamasını “süreci sahiplenme hamlesi” olarak okuyan geniş bir kesim var.

MHP, İmralı heyetinde aktif rol istiyor

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın “İmralı’ya gitmek istiyoruz” açıklaması partinin net tavrını ortaya koydu. Yıldız’ın bu mesajı, Bahçeli’nin çıkışının ardından MHP’nin süreci yalnızca desteklemek değil, yönetmek istediği yönünde değerlendiriliyor. MHP’nin heyette güçlü temsil talep edeceği belirtiliyor.

CHP’nin tutumu kritik eşikte: Emir’den son dakika mesajı

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, toplantı öncesi yaptığı açıklamada “Ortada somut bir dosya yok, herkes çözüm konuşuyor” diyerek hükümete eleştiri yöneltti. Emir’in bu açıklaması, CHP’nin kararının süreci destekleyen bir tavır içerip içermeyeceği konusunda soru işaretlerini artırdı. Kararın 14.00’ten kısa süre sonra açıklanması bekleniyor.

Başarır’dan ‘toplumsal vicdan’ vurgusu: CHP’de iç tartışma yansıması

Ali Mahir Başarır’ın “Kararımız ülkenin vicdanını zedelemeyecek” sözleri, CHP içerisinde bu konuda yapılan uzun görüşmelerin ve çekincelerin işareti olarak yorumlanıyor. Parti kaynaklarına göre CHP, toplumsal hassasiyetleri gözeterek hem çözüm süreçlerine kapıyı kapatmayan hem de hükümetin inisiyatifine teslim olmayan bir pozisyon arayışında.

AKP, Cumhur İttifakı çizgisini netleştirdi

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, “İmralı ziyaretine olumlu bakıyoruz” açıklamasıyla, AKP’nin bu süreçte MHP ile tam uyum içinde hareket edeceğini duyurdu. Kulislerde bu yaklaşımın Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda şekillendiği, komisyon kararının Cumhur İttifakı’nın ortak iradesiyle çıkmasının planlandığı konuşuluyor.

Erdoğan’dan komisyona tam yetki mesajı: ‘Karar orada verilecek’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kararı komisyon verecek” demesi, sürecin siyasi sorumluluğunun TBMM çatısı altında tutulacağına işaret ediyor. Bu yaklaşımın, hem demokratik meşruiyet vurgusu hem de geçmiş çözüm süreci deneyimlerinden çıkarılan derslerle oluşturulduğu aktarılıyor.

TBMM Başkanı Kurtulmuş süreci yönlendiriyor: Kritik temas trafiği

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un parti temsilcileriyle 13.30’daki toplantısı, kararın şekillenmesinde önemli bir zemin oluşturacak. Kurtulmuş’un özellikle CHP ve İYİ Parti kanadıyla yürüttüğü istişarelerin, toplantının basına açık olup olmayacağı konusunda belirleyici olacağı belirtiliyor.

Oylama sistemi değişiyor: Salt çoğunluk karar için yeterli

Komisyonda bugün yapılması beklenen oylamada 5’te 3 çoğunluğun kaldırılması dikkat çekiyor. Yeni düzenlemeye göre 26 evet oyu ile İmralı’ya gidilmesi yönünde karar çıkabilecek. Bu durum, özellikle CHP’nin çekimser kalması halinde bile Cumhur İttifakı’nın ziyareti tek başına mümkün kılabileceği anlamına geliyor.

Kulislerde güçlü beklenti: ‘Karar çıkacak’ havası hâkim

Siyasi kulislerde AKP ve MHP’nin ortak tavrı nedeniyle kararın çıkmasının yüksek olasılık olduğu konuşuluyor. Ancak CHP’nin son dakika pozisyonu sürecin siyasi anlamını değiştirebilir. İYİ Parti’nin karara mesafeli durması beklenirken, bağımsız üyelerin oyunun dengeyi etkileyip etkilemeyeceği de merak konusu.

Bugünkü oylama, yalnızca bir cezaevi ziyareti kararı değil; Türkiye’de siyasal ilişkilerin, ittifak dengelerinin ve çözüm tartışmalarının yeniden çerçevelendiği bir eşik olarak görülüyor.

Cumhur İttifakı’nın ortak tavrı komisyonun kararını güçlü biçimde yönlendirirken, CHP’nin “vicdan” ve “somutluk” vurgulu açıklamaları partinin kritik rolünü ön plana çıkarıyor. Eğer karar çıkarsa, bu ziyaret hem Türkiye’nin iç siyasi dengelerinde hem de bölgesel politikalarında yeni tartışmaların kapısını aralayabilir.

Sürenin giderek daralması ise siyasette “dakikalar içinde çözülme” ihtimalini daha da artırıyor.