İKİNCİ DALGA SARSINTISI : CAN HOLDİNG SORUŞTURMA DERİNLEŞİYOR

İstanbul merkezli yürütülen soruşturmada, Can Holding’e yönelik ikinci dalga operasyon düzenlendi. Aralarında Bilgi Üniversitesi eski rektörü, holding yöneticileri ve iş insanı Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 26 kişi gözaltına alındı.

Can Holding’e yönelik yürütülen soruşturma kapsamında ikinci dalga operasyon başlatıldı. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonlarda 35 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilirken, 26’sı yakalandı.

Gözaltına alınanlar arasında, ilk dalgada adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ, Bilgi Üniversitesi eski Rektörü Remzi Sanver, Binsat Holding Yönetim Kurulu Başkanları Arafat Bingöl ve Cengiz Bingöl, ile Can Holding sahiplerinden Şakir Can ve Murat Can’ın eşleri Betül Can ve Zühal Can da yer aldı.

Mali suçlamalardan “ilişki ağlarına” uzanan dosya

Soruşturmanın ilk aşamasında finansal usulsüzlükler ve para transfer zincirleri incelenirken, ikinci dalgada şirketler arası “örtülü ortaklık” ve “bağlantılı akademik kurumlar”ın araştırıldığı belirtiliyor.

Kenan Tekdağ yeniden sorguda: Yayıncılık ağları mı mercek altında?

Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın yeniden gözaltına alınması, soruşturmanın yayıncılık sektöründeki mali hareketleri de incelediği yorumlarına neden oldu. Tekdağ, daha önce ev hapsine alınmıştı.

Bilgi Üniversitesi hattı: Akademi ve finans iç içe mi?

Eski rektör Remzi Sanver’in dosyada yer alması, üniversite bağlantılı fon hareketleri ve şirket ilişkileri iddialarını gündeme taşıdı. Yetkililer, eğitim kurumlarının bazı mali işlemlerinde “bağlı finansal yapı” incelemesi yapıldığını doğruladı.

Binsat Holding bağlantısı: Paralel ticari ağ mı oluşturuldu?

Binsat Holding yöneticileri Arafat ve Cengiz Bingöl’ün de gözaltına alınması, Can Holding’le birlikte yürütülen ortak projeler ve finansman trafiğine dair yeni şüpheleri gündeme getirdi.

Eşler de dosyada: Şirket hisseleri üzerinden yeni iddialar

Murat Can ve Şakir Can’ın eşleri Betül Can ile Zühal Can’ın gözaltına alınması, bazı taşınmaz ve hisse devri işlemlerinin aile üyeleri üzerinden yürütüldüğü iddialarını güçlendirdi.

Yurt dışı ayağı: Üç şüpheliye uluslararası takip

Üç zanlının Türkiye dışında olduğu tespit edildi. MASAK ve Jandarma, bu isimlerin yurtdışındaki hesap ve yatırım bağlantılarını Interpol üzerinden izlemeye aldı.

Soruşturma genişliyor: Mali denetimle sınırlı kalmayacak

İlk başta mali usulsüzlük çerçevesinde başlayan operasyonun, zamanla “örgütlü suç”, “veri manipülasyonu” ve “uluslararası para transferi” başlıklarını da kapsadığı belirtiliyor.

İş dünyası ve kamuoyu: ‘Sistemsel temizlik’ mi, hedefli operasyon mu?

Kimi çevreler soruşturmayı finansal sistemdeki temizlenme süreci olarak görürken, bazı iş çevreleri soruşturmanın “belirli gruplara yönelik” yürütüldüğü iddiasında.
Kamuoyunda en çok merak edilen konu ise, sürecin siyasal veya medya ayağına uzanıp uzanmayacağı.

Can Holding dosyası, Türkiye’de özel sektör–akademi–medya üçgeninde uzun süredir tartışılan “gizli finansal bağlantılar” iddialarını yeniden gündeme taşıdı.
Soruşturmanın ikinci dalgası, artık sadece mali tabloların değil, ilişki ağlarının da incelendiğini gösteriyor.

Uzmanlara göre, süreç önümüzdeki dönemde Türkiye’nin büyük sermaye gruplarının şeffaflık politikalarını doğrudan etkileyecek.
Hukuki çevreler ise, “bu soruşturmanın sonuçları, iş dünyasının yargı ile ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatabilir” değerlendirmesini yapıyor.