HER ŞEHİRDE ÖZEL HASTANE AÇMA DÖNEMİ BİTİYOR, ARTIK İHTİYAÇ OLAN YERLERE İZİN VAR

Her yere hastane değil, doğru yere yatırım dönemi başladı
Resmî Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle özel sağlık yatırımları artık bölgesel ihtiyaç analizine göre planlanacak. Anadolu illerine teşvik, büyük şehirlerde kapasite kontrolü, sağlıkta verimlilik hedefleniyor.
Türkiye’de özel sağlık sektörünün yatırım dinamiklerini kökten değiştirecek adım atıldı.
Resmî Gazete’de yayımlanan “Sağlık Hizmetleri Lisans Yönetmeliği”, artık her yeni özel sağlık tesisinin bölgesel ihtiyaç analizi, nüfus yoğunluğu, mevcut hastane kapasitesi ve tıbbi altyapı verileri dikkate alınarak lisanslandırılmasını şart koşuyor.
Amaç, sağlık hizmetlerinde bölgesel adalet, kaynak israfının önlenmesi ve Anadolu’da güçlü bir sağlık ağı kurmak.
Yeni sistemle plansız hastane dönemi sona eriyor
Bugüne kadar özel sektör, uygun arsa veya sermaye bulduğu yerlerde hastane açabiliyordu. Ancak bu durum, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde yoğunlaşmaya; Anadolu’da ise temel branş yetersizliğine yol açıyordu.
Yeni yönetmelikle, hastane lisansı verilmeden önce bölgesel ihtiyaç analizi zorunlu hale getirildi.
Anadolu illerine yatırım önceliği
Sağlık Bakanlığı, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sağlık hizmetlerinin sınırlı kaldığı illeri “öncelikli yatırım bölgesi” ilan edecek.
Bu bölgelerde lisans süreci hızlandırılacak, bazı branşlarda vergi indirimi ve teşvik uygulanabilecek.
Amaç, büyük şehirlerdeki yığılmayı azaltıp sağlıkta bölgesel dengeyi sağlamak.
Atıl kapasite sorunu önlenecek
Bazı özel hastaneler yüksek teknolojiye sahip cihazlarla donatılmasına rağmen hasta kapasitesine ulaşamadığı için zarar ediyor.
Yeni sistemde, her şehirdeki yatak doluluk oranı, nüfus yoğunluğu, demografik yapı gibi veriler değerlendirilecek; bu da yatırımın verimli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak.
Tıbbi branş ve cihaz planlaması yapılacak
Yeni düzenleme ile her lisans başvurusunda; hastanenin hangi tıbbi branşlarda hizmet vereceği, hangi cihazları kullanacağı ve hangi uzman kadroları istihdam edeceği önceden planlanacak.
Amaç, aynı bölgede gereksiz branş tekrarı ya da yetersiz uzmanlık alanı oluşmasını engellemek.
Ulusal sağlık stratejisiyle tam uyum
Yönetmelik, özel sektör yatırımlarının Sağlık Bakanlığı’nın beş yıllık stratejik planlarıyla uyumlu olmasını zorunlu kılıyor.
Böylece devletin belirlediği öncelikli alanlarda — örneğin onkoloji, kardiyoloji, kadın sağlığı, yaşlı bakım merkezleri gibi branşlarda — özel sektörle eşgüdüm sağlanacak.
Performans ve hizmet kalitesi denetimi
Lisans yenileme sürecinde yalnızca fiziki yeterlilik değil; hasta memnuniyeti oranı, hizmet kalitesi göstergeleri ve sağlık personeli çalışma koşulları da değerlendirilecek.
Bu kriterlerde düşük performans gösteren tesisler, lisans yenileme zorluğuyla karşılaşacak.
Teknolojik dönüşüm zorunluluğu geliyor
Yeni düzenlemeyle birlikte lisans almak isteyen tesislerin dijital hasta kayıt sistemleri, yapay zekâ destekli randevu planlaması, teletıp altyapısı gibi teknolojik standartlara uyması gerekiyor.
Amaç, sağlık hizmetlerinde dijital dönüşümü hızlandırmak ve veri güvenliğini artırmak.
Sağlık turizmi ve özel hizmet alanları desteklenecek
Termal sağlık, diş estetiği, onkoloji ve rehabilitasyon gibi sağlık turizmi odaklı alanlarda yatırım planlayan özel tesislere öncelikli lisans verilebilecek.
Bu sayede Türkiye’nin bölgesel sağlık merkezi olma hedefi güçlendirilecek.
İstihdam ve eğitim planı da lisansa dâhil
Her lisans başvurusunda, bölgede istihdam edilecek doktor, hemşire, teknisyen ve destek personel sayısı net olarak belirtilmek zorunda olacak.
Ayrıca lisans alan tesisler, stajyer ve asistan yetiştirme yükümlülüğü üstlenecek.
Bu adımla, sağlık eğitimine doğrudan katkı hedefleniyor.
Sağlıkta planlı yatırım devri başlıyor
Uzmanlara göre yönetmelik, Türkiye’nin özel sağlık alanında “serbest yatırım” döneminden “planlı yatırım” dönemine geçişini simgeliyor.
Sağlık ekonomisti Prof. Dr. Ebru Gündüz, “Bu model, kaynak israfını önleyip hizmet kalitesini artırır. Ancak uygulamada şeffaf kriterler şart” dedi.
Bakanlık çevreleri ise yeni sistemle birlikte “herkese yakın, dengeli ve sürdürülebilir sağlık ekosistemi” oluşturulacağını belirtiyor.