GÜRSEL TEKİN’den HAL TV–SÖZCÜ TV–NOW TV KANALLARINA YARGI HAMLESİ

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP İstanbul İl Yönetimi’nin başına görevlendirilen Gürsel Tekin, Halk TV, Sözcü TV ve NOW TV’ye çıkmak için yargı yoluna başvurduğunu açıkladı. Tekin, kendisine yönelik eleştiriler ve suçlamalar karşısında “cevap hakkı”nı kullanmakta ısrarcı olduğunu vurguladı.
CHP İstanbul İl Yönetimi’nin başına atanan Gürsel Tekin, kendisine ve ekibine yönelik medyada yapılan yayınlara karşı harekete geçti. Tekin, Halk TV, Sözcü TV ve NOW TV’ye çıkmak için yargıya başvurduğunu söyledi. Tekin, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Siz yayınlarınıza Aziz İhsan Aktaş’ın suç ortaklarını çıkaracaksınız, bize hakaret edecekler, biz de cevap hakkımızı kullanacağız.”
Tekin, medya eleştirilerine kapalı olmadığını belirterek, “Elbette eleştirebilirler, kaldı ki biz eleştiriye de açığız. Bir telefon kadar yakınım” dedi. Ancak söz konusu yayınların, Tekin ve ekibine yönelik hakaret içerdiğini belirterek hukuki sürecin zorunlu hale geldiğini vurguladı.
45 gündür medyada kendisine söz hakkı verilmesini beklediğini söyleyen Tekin, sürecin gecikmesini eleştirerek, “45 gündür bekliyorum. Şimdi yargıya başvurdum. Yargı yoluyla çıkacağım. Bu benim en doğal hakkımdır” ifadelerini kullandı.
Tekin, açıklamalarının ardından, yargı kararıyla söz konusu kanallarda yer almayı ve izleyiciye cevap hakkını doğrudan kullanmayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca, hakaret niteliğinde yayın yapan kişilere karşı açıklama yapmayı ve bu haklı mücadeleyi medya önünde sürdürmeyi planladığını ifade etti.
Başvuru Kararının Gerekçesi: “Cevap Hakkı Engelleniyor”
Gürsel Tekin, isimlerinin geçtiği yayınlarda kendisine ve ekibine yöneltilen ağır ithamlara karşı söz hakkı verilmediğini, bu nedenle yargıya gitmek zorunda kaldığını belirtti. “Bizi eleştirenler çıkıyor ama biz konuşamıyoruz” diyerek hukuki sürecin gerekliliğine dikkat çekti.
Üç Kanalın Seçimi: Neden Halk TV, Sözcü TV ve NOW TV?
Tekin’in hedef gösterdiği üç kanal, muhalif medya içinde etkin konumda. Tekin, özellikle bu kanalların politik tartışmalarda kendisi hakkında iddiaları gündemde tuttuğunu, bu nedenle açıklama yapmanın zorunlu hale geldiğini söyledi.
“45 Gündür Bekliyorum” Vurgusu
Tekin, çözüm için önce diyalog aradığını, kanallara çağrıda bulunduğunu ancak hiçbir davet almadığını belirtti. “İyi niyetle bekledim ama olmadı” ifadeleri, yargı yoluna yönelmesinin bir “son çare” olduğu mesajını veriyor.
Aziz İhsan Aktaş Polemiği: “Suç Ortaklarını Çıkarıp Bize Söz Vermiyorlar”
Tekin’in açıklamasında en sert bölüm, programlara çıkarıldığını iddia ettiği isimlerle ilgili oldu. Bu kişilerin kendisi ve örgütüne yönelik ithamlar yönelttiğini, buna karşın kendisinin cevap hakkını kullanamadığını belirterek “Siz suç ortaklarını çıkarıyorsunuz” dedi.
“Hakaret İçeren Yayınlar Var” İddiası
Tekin, bazı yayınlarda şahsına yönelik “hakaret, küçük düşürme ve kara propaganda” niteliğinde yorumlar yapıldığını söyledi. Bu nedenle hukuki yolları zorunlu gördüğünü, bunu yalnızca kendisi için değil, “kurumsal itibarı korumak adına” yaptığını vurguladı.
Yargı Süreci Nasıl İşleyecek?
Tekin’in avukatları, ilgili kanalların “zorunlu yayın hakkı tanıması” için mahkemeye başvurdu. Bu süreç, basın hukukunda nadir uygulanan bir girişim. Karar çıkması halinde kanalların Tekin’e “eşit süre ve koşullarda söz hakkı” vermesi zorunlu hale gelebilir.
“Eleştiriye Açığız, Telefon Kadar Yakınım” Mesajı
Tekin, medyadaki tüm eleştirilerin demokratik süreçlerin bir parçası olduğunu yineledi. Bunu özellikle vurgulayarak “Sorun eleştiri değil, tek taraflı yayıncılık” mesajını verdi. Eleştiriden kaçmadığını, ancak “hakaret ve çarpıtmaya” karşı duracağını söyledi.
Siyasi Arka Plan: CHP’deki Yönetim Değişiminin Gölgesi
Gürsel Tekin’in İstanbul İl Yönetimi’ne atanması parti içinde tartışmalar yaratmıştı. Bu nedenle hem medya hem siyaset kulislerinde her açıklaması dikkatle izleniyor. Tekin’in yargı adımı, parti içi gerilimlerin medyada da yansıdığına işaret ediyor.
Zorunlu Yayın Hakkı Talebi Sonuç Verir mi?
Türkiye’de medya kuruluşlarının bir siyasetçiyi yayınlamaya yargı kararıyla zorlanması olağan bir uygulama değil. Uzmanlar, mahkemenin bu talebi kabul etmesinin “emsal oluşturabileceğini” belirtiyor.
Eğer karar çıkarsa, muhalif medyadaki dengeleri ve siyaset-medya ilişkilerini doğrudan etkileyebilir. Tekin’in ısrarcı tavrı, konunun kısa sürede önemli bir tartışma başlığı haline geleceğini gösteriyor.
Gürsel Tekin’in yargı yoluna başvurması, Türkiye’de siyaset ve medya ilişkilerinde nadir görülen bir durum. Bu adım, hem CHP içinde yönetim değişimi tartışmalarının hem de medyanın rolünün daha net görünmesini sağlıyor.
Hakaret ve eleştiri ayrımının gözetilmesi, yargı kararının içeriğini belirleyecek en kritik unsur olarak öne çıkıyor. Eğer mahkeme Tekin’in talebini kabul ederse, bu durum hem kişisel hem de kurumsal açıdan “cevap hakkı”nın güçlenmesine ve siyasetteki medya dengelerinin yeniden şekillenmesine yol açabilir.