ERDOĞAN’dan İSRAİL’e SERT UYARI: “KATLİAM İÇİN BAHANE ARIYOR”

TRT World Forum 2025’te konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’deki saldırılara sert tepki gösterdi; İsrail’i “masum değil, zalimin ta kendisi” sözleriyle suçladı ve uluslararası basını da Gazze konusunda sınıfta kalmakla eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT World Forum 2025’te yaptığı konuşmada Gazze sorununa geniş yer ayırdı. Erdoğan, İsrail’in ateşkese uymamak ve “katliamlarına tekrar başlamak için bahane aramak”la itham ederek, Filistin’de yaşanan yıkıma sert eleştiriler yöneltti.

Erdoğan konuşmasında, Hamas ile varılan ateşkes anlaşmasına değinerek, “Hamas’ın anlaşmaya riayet konusunda titiz davrandığını görüyoruz. İsrail ise ateşkese uymamak, katliamlarına tekrar başlamak için bahane arıyor” dedi. Erdoğan ayrıca, “İsrail masum değil, zalimin ta kendisidir. Türkiye olarak biz bunu yutmayız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı, Gazze’deki sivil kayıplara dikkat çekerek, “İsrail hükümeti dünyanın gözü önünde binlerce Gazzeliyi şehit etti. Neredeyse sağlam tek bir bina kalmadı” diyerek uluslararası toplumun tutumunu eleştirdi ve medyanın yaklaşımını da sorguladı. Erdoğan’ın sözleri, diplomasi çevrelerinde ve bölgesel aktörler arasında yankı uyandırdı.

Erdoğan’ın Sert Tonu: “İsrail Katliam İçin Bahane Arıyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında İsrail’in ateşkese riayet etmeme eğilimini vurgulayarak, saldırıların sürdürülebilirliği ve yeniden tırmanış riski konusunda uyarılarda bulundu.

Hamas’ın Tutumu: “Anlaşmaya Riayette Titiz”
Erdoğan, Hamas’ın ateşkes yükümlülüklerine bağlı kaldığını belirterek, Filistin tarafının anlaşmalara sadakati üzerinde durdu; bu yorum, bölgesel algıyı Hamas lehine etkileyebilir.

Sivil Kayıplar ve Alıntı: “70 Bin Gazzeli…”
Cumhurbaşkanı, Gazze’deki sivil ölümler ve altyapı yıkımı vurgusuyla insani boyutu öne çıkardı; bu tespit uluslararası insani yardım gündemini yeniden canlı tutuyor.

Uluslararası Basına Eleştiri: “Sınıfta Kaldılar”
Erdoğan, uluslararası medyanın Gazze haberlerini yeterince yansıtmadığını söyleyerek küresel kamuoyunun dikkat dağıldığına ilişkin eleştiride bulundu; bu, medya etiği tartışmalarını körüklüyor.

Nükleer ve Askeri Üstünlük Vurgusu
Erdoğan’ın “İsrail’in elinde nükleer silahlar var” şeklindeki sözleri, askeri dengenin etik ve stratejik boyutuna dikkat çekti ve bölgesel güvenlik tartışmalarını alevlendirdi.

Türkiye’nin Tavrı: “Bunu Yutmayız”
Cumhurbaşkanı Türkiye’nin açık ve güçlü bir diplomatik duruş sergileyeceğini belirtti; bu, Ankara’nın bölgesel politikalarını daha aktif ve yüksek sesli sürdürme sinyali olarak okunuyor.

Ateşkesin Sürdürülebilirliği Sorgulanıyor
Erdoğan’ın değerlendirmesi, varılan ateşkesin kırılgan olduğuna işaret ediyor; diplomatlar için kısa vadeli kriz yönetimi ile uzun vadeli çözüm yolları arasındaki fark önemli hale geliyor.

Jeopolitik Gerginlikler Sürüyor: Temel Konular Çözümsüz
Tayvan, Güney Çin Denizi vb. değil ama Gazze özelinde de görüldüğü gibi, stratejik anlaşmazlıklar çözülmeden bölgesel istikrar sağlanamayacağına dair genel bir tespit güçleniyor.

Diplomasi ve Hukuk Perspektifi: Hesap Sorma Arayışı
Erdoğan’ın açıklamaları, uluslararası hukuk ve savaş suçları iddiaları bağlamında daha fazla soruşturma, uluslararası mekanizmaların harekete geçirilmesi taleplerini destekliyor.

Erdoğan’ın TRT World Forum’daki çıkışı, Türkiye’nin bölgesel siyasette aktif ve yüksek profilli bir aktör olarak konumunu pekiştirme eğiliminin göstergesi oldu. Konuşma, üç açıdan önem taşıyor: iç politikada liderin sert duruşunun taban konsolidasyonuna katkısı; bölgesel diplomasi açısından Türkiye’nin Filistin meselesinde arabulucu-muhafız rolünü güçlendirme niyeti; uluslararası arenada ise İsrail’e yönelik hukuki ve siyasi baskı çağrılarının tırmanması.

Ateşkesin kırılganlığı ve sivil kayıpların geniş çaplılığı, uluslararası toplumda daha geniş çaplı insani ve hukuki tepkilerin gündeme gelmesine sebep olabilir. Erdoğan’ın “bunu yutmayız” çıkışı, Ankara’nın BM, İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer platformlarda daha etkin bir savunuculuk ve diplomatik baskı oluşturacağı beklentisini yükseltiyor.

Öte yandan Erdoğan’ın ifadeleri, bölgedeki müttefik ve karşıt aktörlerle yeni bir diplomatik yük paylaşımını da zorunlu kılabilir; kısa vadede ateşkesin idamesi için yoğun diplomasi gerekecek, uzun vadede ise kalıcı çözüm için kapsamlı siyasi inisiyatifler şart olacak.