Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nde küresel ekonomiyi etkileyen risklere dikkat çekti. Erdoğan, ticaretin kriz öncesi küresel büyümenin en güçlü motoru olduğunu, kriz sonrası dönemde ise büyümeye katkısının belirgin şekilde azaldığını vurguladı.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi kapsamında Johannesburg’da düzenlenen “Kimseyi Geride Bırakmadan Kapsayıcı ve Sürdürülebilir İktisadi Büyüme: Ekonomilerin İnşası, Ticaretin Rolü, Kalkınmanın Finansmanı ve Borç Yükü” oturumunda önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, konuşmasında küresel ekonominin karşı karşıya olduğu sınamaların yalnızca en az gelişmiş ülkeleri değil, tüm ekonomileri etkisi altına aldığını belirtti. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin temelini oluşturan “kimseyi geride bırakmama” taahhüdüne rağmen dünya genelinde her 10 kişiden birinin hâlâ aşırı yoksullukla mücadele ettiğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel finans krizinin etkilerine de değinerek, “Küresel finans krizi öncesinde ticaret, küresel büyümenin en güçlü motoruyken, kriz sonrası dönemde tablo köklü biçimde değişmiştir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, 1987-2007 döneminde dünya ticaretinin yıllık ortalama %7 oranında arttığını, 2008-2014 döneminde ise bu oranın %3’e gerilediğini ve küresel büyümeye katkısının belirgin şekilde zayıfladığını aktardı.

Zirve öncesinde sabah saatlerinde Johannesburg Expo Center’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20’ye ev sahipliği yapan Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından resmi karşılama töreninde karşılandı.

G20 Zirvesi ve Oturumun Konusu

Oturumun başlığı “Kimseyi Geride Bırakmadan Kapsayıcı ve Sürdürülebilir İktisadi Büyüme” olarak belirlenmiş olup, ekonomilerin inşası, ticaretin rolü, kalkınmanın finansmanı ve borç yükü tartışıldı. Erdoğan’ın mesajları bu kapsamda değerlendirildi.

Küresel Ekonomiyi Etkileyen Sınamalar

Erdoğan, sınamaların sadece gelişmekte olan ülkeleri değil, tüm dünyayı etkilediğini vurguladı. Küresel ekonomik kırılganlık ve belirsizliklerin artması, G20 gündeminin en kritik maddelerinden biri oldu.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Yoksulluk

2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde hâlâ dünya nüfusunun %10’unun aşırı yoksullukla mücadele ettiğine dikkat çekildi. Bu durum, “kimseyi geride bırakmama” ilkesinin küresel uygulamada hâlâ zorlandığını gösteriyor.

Ticaretin Küresel Büyüme Üzerindeki Rolü

1987-2007 yılları arasında ticaretin küresel büyümenin en güçlü motoru olduğunu belirten Erdoğan, 2008 sonrası dönemde ticaret artışının %3’e gerilediğini ve büyümeye katkısının azaldığını ifade etti.

Kriz Öncesi ve Sonrası Dünya Ticaretinin Karşılaştırılması

Erdoğan, 1987-2007 döneminde yıllık ticaret artışının %7, 2008-2014 arasında ise %3 olduğunu belirterek, kriz sonrası küresel ekonomide köklü değişimler yaşandığını aktardı.

Resmi Karşılama Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve alanına Johannesburg’da geldiğinde Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa tarafından resmi törenle karşılandı. Bu ziyaret, zirve kapsamında Türkiye’nin diplomatik etkinliğini de yansıtıyor.

Türkiye’nin G20 İçindeki Konumu

Erdoğan, Türkiye’nin küresel ekonomi meselelerine katkısını vurguladı ve G20 üyesi olarak ticaret, finansman ve borç yükü konularındaki sorumluluklarını hatırlattı.

Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Mesajı

Cumhurbaşkanı, kapsayıcı ekonomik büyümenin önemine dikkat çekerek, sadece yüksek gelirli ülkelerin değil, tüm ekonomilerin krizlerden etkilenebileceğini vurguladı.

Gelecek Perspektifi ve Uluslararası İşbirliği

Erdoğan, sınamalar karşısında uluslararası işbirliğinin önemine değinerek, G20 ülkelerinin ortak hareket etmesi gerektiğini ve sürdürülebilir büyüme için dayanışmanın şart olduğunu belirtti.

Erdoğan’ın G20 Zirvesi’ndeki konuşması, küresel ekonomideki kırılganlıkları vurgulaması ve ticaretin kriz sonrası rolünün zayıfladığını ortaya koyması açısından kritik öneme sahip. Özellikle ticaretin yıllık büyümeye katkısının azalması, ekonomik politikaların yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor.

Türkiye’nin G20’deki rolü, hem bölgesel hem de küresel ekonomik işbirliği açısından dikkat çekiyor. Erdoğan’ın “kimseyi geride bırakmama” vurgusu, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, kriz sonrası dünya ticaretindeki yavaşlama, tüm liderler için ortak önlem ve strateji geliştirme zorunluluğunu ortaya koyuyor.