CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ve Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameye sert tepki gösterdi. Özel, “Siyasallaşmış yargının delilsiz iddianamesi ciddiye alınamaz, CHP İmamoğlu’nun üzerine beton dökmez” derken; AKP’nin geçmişte İmralı sürecine ilişkin CHP’ye “gizli ziyaret” teklifi getirdiğini de ilk kez açıkladı.

CHP lideri Özgür Özel, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme gelen çıkışı ve Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianameyi değerlendirdi. Özel, hem partisi içindeki tartışmalara hem de yargı süreçlerine ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı.

Özel, “Siyasallaşmış yargının hazırladığı, delilden yoksun bu iddianame ciddiye alınamaz. CHP, geçmişte yapmadığı bir şeyi bugün 15.5 milyon kişinin cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Ekrem İmamoğlu’na karşı asla yapmaz” dedi.

Ayrıca Özel, İmralı görüşmelerine ilişkin çarpıcı bir iddiayı da ortaya attı. AKP’nin geçmiş dönemde CHP’ye “gizli ziyaret” daveti getirdiğini söyleyen Özel, “İmralı’daki tutanakların TBMM komisyonuna eksiksiz verilmesi gerekir. Gizlenecek ne varsa bilmek isteriz. Sakıncalı bir şey yoksa açıklanmasına destek veririz” ifadelerini kullandı.

Delilden Yoksun Bu İddianame Ciddiye Alınamaz” – Özel’den Yargıya Sert Politika Eleştirisi

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan iddianamenin hukuki dayanak içermediğini belirterek bunun “siyasallaşmış yargının ürünü” olduğunu vurguladı. Özel’e göre iddianame, somut delillerden ziyade siyasi baskıların yön verdiği bir metin niteliği taşıyor. CHP lideri, bu tür iddianamelerin Türkiye’de adalet sistemine duyulan güveni zedelediğini, bunu da görmezden gelmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

“CHP İmamoğlu’nun Üzerine Beton Dökmez” – Parti İçi Tartışmalara Net Mesaj

Kılıçdaroğlu’nun son çıkışları üzerinden yürüyen tartışmalara da değinen Özel, CHP’nin kendi belediye başkanını yalnızlaştırmayacağını açık bir dille ortaya koydu. “Geçmişte yapmadığımızı bugün de yapmayız” diyen Özel, İmamoğlu’nun halk tarafından 15.5 milyon oyla cumhurbaşkanı adayı gösterildiğini hatırlatarak, partinin böyle bir ismin önünü kesmeye dönük bir süreçte yer almasının mümkün olmadığını belirtti. Bu mesaj, parti içi gerilimleri yatıştırma ve birlik görüntüsü verme çabasının önemli bir parçası olarak yorumlanıyor.

Kamuoyu Algısı: “Halkın Yüzde 65’i İddianameyi Siyasi Görüyor”

Özel, iddianamenin toplumda karşılık bulmadığını belirterek güncel araştırma verilerini paylaştı. Buna göre halkın yüzde 65’i süreci tamamen siyasi bir operasyon olarak değerlendirirken, CHP tabanında bu oran yüzde 95’e kadar yükseliyor. Bu veriler, iktidarın İmamoğlu üzerinden yürüttüğü yargı süreçlerinin geniş kitlelerce meşru bulunmadığını gösteriyor. Özel, bu tabloyu “yargı operasyonlarının toplumu ikna edemediğinin kanıtı” olarak nitelendirdi.

“CHP’li Belediyelere Yönelik Saldırılar Yeni Değil” – Geçmiş Örneklerle Bugünün Bağlantısı

Özel, İmamoğlu’nun dosyasının, CHP’li belediyelere geçmişte yöneltilen siyasi baskı ve saldırıların devamı niteliğinde olduğunu söyledi. CHP’li başkanların daha önce de yargı yoluyla veya siyasi kampanyalarla hedef alındığını hatırlattı. Özel’e göre bugünkü süreç, “yeni bir yöntem değil, eski politikanın güncellenmiş versiyonu.” Bu nedenle İmamoğlu dosyasını izole bir olay değil, sistematik bir siyasi stratejinin parçası olarak görüyor.

“Görülmemiş Bir Dava Üzerinden Tartışma Yapmak Anlamsız” – Dosyanın İçeriğine Eleştiri

Özel, henüz mahkemeye taşınmamış, delileri netleşmemiş ve hukuki süreci şekillenmemiş bir dosya hakkında kamuoyu önünde tartışma yürütmenin doğru olmadığını söyledi. Ona göre bu durum, hem yargı sürecini hem de siyasi alanı manipülasyona açık hâle getiriyor. CHP lideri, “İddianameyi konuşarak ona değer kazandırmanın bir anlamı yok” diyerek tartışmanın odağını değiştirmeyi tercih etti.

“İktidar ve Yargı Kolu Çaresiz” – Özel’in Siyasi Değerlendirmesi

Özel, mevcut sürecin arkasında “çaresizlik içinde hareket eden bir iktidar” olduğunu öne sürdü. Yargının da bu sürecin “kolu” olarak hareket ettiğini belirtti. Özel’e göre ekonomik kriz, oy kaybı ve toplumsal memnuniyetsizlik yaşayan iktidar, muhalefeti dağıtmak için yargı yolunu kullanıyor. Bu nedenle iddianameyi, “siyasi bir hamlenin yargısal metne dönüştürülmüş hali” olarak tanımlıyor.

AKP’nin “İmralı Ziyareti Teklifi” İtirafı – Gündemi Sarsan Açıklama

CHP liderinin en çok ses getiren çıkışı, AKP’nin CHP’ye geçmişte İmralı sürecinde “gizli ziyaret” teklifinde bulunduğunu açıklaması oldu. Özel, bu teklifin siyasi bir kırılma anına işaret ettiğini belirtti. Bu ifade, hem çözüm sürecine dair yeni tartışmaları tetikleyecek nitelikte hem de iktidarın o dönemki stratejisinin kamuoyuna yansımamış yönlerini açığa çıkarıyor. Özel, bu açıklamanın parti içi değil, ülke siyasetine yönelik bir “şeffaflık çağrısı” olduğunu vurguladı.

“Tutanaklar Komisyona Tam Olarak Sunulmalı” – Şeffaflık Talebi

Özel, Meclis’te kurulacak olası bir komisyona İmralı görüşmelerine dair tüm tutanakların eksiksiz verilmesi gerektiğini söyledi. Ona göre bu tutanaklar sadece belirli aktörlerin yorumuyla değil, doğrudan içerikleriyle incelenmeli. Böylece hem siyasi partiler hem de kamuoyu, sürecin gerçek dinamiklerini ve olası manipülasyonları net biçimde görebilir.

“Gizlenecek Bir Şey Yoksa Açıklanmasına Biz de Destek Veririz” – CHP’nin Açık Tavrı

Özel, şeffaflık konusundaki kararlılığını vurgulayarak, eğer tutanaklarda sakıncalı bir içerik yoksa bunların kamuoyuna açıklanmasını destekleyeceklerini söyledi. Bu açıklama, CHP’nin hem kendisine yöneltilen “gizli pazarlık” imalarını reddettiğini hem de çözüm sürecinin karanlıkta kalan noktalarının aydınlatılmasına hazır olduğunu ortaya koyuyor. Özel, “Gizlenecek ne varsa bilmek isteriz” diyerek siyasi süreçlerin perde arkasındaki bilinmezliği ortadan kaldırma çağrısı yaptı.

Özgür Özel’in açıklamaları, CHP içindeki tartışmaların yanı sıra, İmamoğlu’nun siyasi geleceği ve yargı süreçleri açısından kritik bir döneme denk geliyor. Özel, hem parti içi birlik mesajı veriyor hem de İmamoğlu’nun hedef alındığı iddiasını güçlü şekilde reddediyor.

Öte yandan İmralı sürecine ilişkin dile getirdiği “gizli ziyaret teklifi” iddiası, hem iktidar hem muhalefet açısından yeni bir politik tartışma başlatma potansiyeline sahip.

Bu çıkış, CHP’nin hem şeffaflık talebini hem de iktidarın geçmiş süreçlerdeki tavrını sorgulayan bir siyasal pozisyon aldığını gösteriyor.