BAKANLIK 32 BİN TABELAYI SÖKEREK YENİ TRAFİK DÖNEMİNİ BAŞLATTI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın “sadeleştirme” projesi kapsamında 32 bin 845 trafik levhası ve 992 yaya geçidi kaldırıldı. Trafik düzeni yenilenirken, kaldırılan tabelaların bulunduğu bölgelerde geçmişte kesilen cezaların geçerliliği tartışma konusu oldu.
Türkiye genelinde kara yollarında hız sınırı işaretlemeleri ve trafik düzeni yeniden şekilleniyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, hız sınırı ve yönlendirme tabelalarının sadeleştirilmesi kapsamında şu ana kadar 32 bin 845 levhanın kaldırıldığını açıkladı.
Bakan Uraloğlu, yıllık ortalama günlük trafiği 10 binin üzerinde olan yolların önceliklendirildiğini belirterek, “14 bin 590 kilometrelik devlet ve il yolunda düzenlemeleri 31 Ağustos itibarıyla tamamladık” dedi. Bu kapsamda 992 yaya geçidi tamamen kaldırıldı, 392 meskun mahal daraltıldı, 842’si tamamen kaldırıldı.
Kaldırılan levhaların ardından, geçmiş dönemlerde aynı bölgelerde hız sınırını aşan sürücülere kesilen cezaların iptal edilip edilmeyeceği sorusu gündemdeki yerini koruyor. Ancak Ulaştırma Bakanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü’nden henüz bu konuda resmi bir açıklama yapılmadı.“Trafik sadeleştirme” projesi 3 aşamalı yürütülüyor
Ulaştırma Bakanlığı’nın “Akıllı Ulaşım Sistemleri” projesi kapsamında başlatılan sadeleştirme, üç aşamalı ilerliyor:
Birinci aşama mevcut levhaların azaltılması, ikinci aşama tek tip standartların belirlenmesi, üçüncü aşama ise dijital yönlendirme sistemlerinin devreye alınması.
Levha yoğunluğu, sürücülerde refleks hatalarına yol açıyordu
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün iç raporlarına göre bazı güzergâhlarda 1 kilometrede 12’ye kadar tabela bulunuyordu. Bu da sürücülerin “görsel yorgunluk” yaşamasına, yanlış şerit tercihine ve refleks hatalarına neden oluyordu.
992 yaya geçidi neden kaldırıldı?
Yaya yoğunluğu az olan, çevresinde okul veya yerleşim bulunmayan noktalarda yer alan geçitler kaldırıldı. Bakanlık, “sürücülerin gereksiz dur-kalkını önlemek” gerekçesini öne sürdü.
Ancak şehir plancıları, bazı geçitlerin kaldırılmasının “yaya güvenliği açısından risk oluşturabileceğini” belirtiyor.
Hız sınırı karışıklığı için yeni dijital sistem geliyor
Bakanlık, 2026 itibarıyla “Mobil Hız Bilgi Sistemi”ni devreye sokmayı planlıyor. Sürücülerin navigasyon uygulamaları üzerinden anlık hız sınırlarını görebileceği sistem, levhaların yerini kısmen dijital uyarılarla alacak.
Cezalar iptal edilir mi? Hukukçular ikiye bölündü
Trafik hukukçusu Prof. Dr. Ali Haydar Arıkan’a göre, tabelanın kaldırıldığı yerlerde geçmişe dönük cezalar “geriye yürütülemez.”
Ancak bazı hukukçular, tabelaların yanlış konumlandırıldığı veya standart dışı olduğu durumlarda cezaların iptalinin mümkün olduğunu belirtiyor.
Emniyet birimleri geçiş dönemi denetiminde
Emniyet Genel Müdürlüğü, yeni tabela düzeni oturana kadar radar kontrollerinde “uyarı ağırlıklı” bir dönem başlattı.
Uygulamada sürücülere ceza yerine bilgilendirme yapılması talimatı verildi.
Belediyelerle yetki çatışması yaşanıyor
Bazı büyükşehir belediyeleri, şehir içi sınırlarındaki levhaların kaldırılması kararının kendilerinden habersiz alındığını iddia ediyor.
Bakanlık ise, tüm sürecin “karayolu güvenliği standardizasyonu” çerçevesinde yürütüldüğünü savunuyor.
Ekonomik boyutu: 150 milyon TL’lik levha dönüşümü
Levhaların sökülmesi, yenilenmesi ve yeniden montaj süreci toplamda 150 milyon TL’ye mal olacak.
Ancak Bakanlık, sadeleşmenin uzun vadede bakım ve enerji maliyetlerini %40 azaltacağını öngörüyor.
Sürücüler kararsız: “Hız sınırı nerede bitiyor?”
Sahadan gelen ilk gözlemlere göre sürücüler, özellikle levha eksikliği yaşanan geçiş bölgelerinde hız sınırını belirlemekte zorlanıyor.
Uzmanlar, yeni sistemin tam oturması için 6-8 aylık bir “alışma süreci” öngörüyor.
Türkiye’nin karayolu işaretleme sistemi, yıllardır süregelen dağınık yapıdan çıkıp merkezi bir standarda yöneliyor. Ancak bu dönüşüm, “bilgi kirliliğini azaltırken bilgi boşluğu” yaratma riski taşıyor.
Kaldırılan tabelalar ve iptal edilen yaya geçitleri, uzun vadede modern trafik yönetimi için doğru bir adım olsa da, kısa vadede hukuki belirsizlik, sürücü tereddütleri ve yerel yönetim çekişmeleri yaratmış durumda.
Hukuki açıdan cezaların iptal edilip edilmeyeceği, idari yargının vereceği örnek kararlara göre şekillenecek.
Uzmanlara göre, sadeleştirme adımı “yerinde ama aceleye getirilmiş” bir reform.
Asıl mesele, sürücüye bilgi vermek değil, doğru zamanda, doğru bilgiyi sade biçimde sunabilmek.