BAHÇELİ’den SERT TALEP: ‘İBB DAVASI SAKLANMASIN , TRT’den NAKLEN VERİLSİN

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İBB yargılamalarının TRT dahil tüm televizyonlardan canlı yayınlanmasını istedi. Açıklama, yargı süreçlerine şeffaflık çağrısı ve siyasi tartışma gündemi yarattı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında süren yargılamaların tüm televizyon kanallarında canlı yayınlanmasını talep etti. Bahçeli, “Yargılama en başta TRT olmak üzere tüm TV’lerden canlı yayın olarak gerçekleşmeli. Türk milleti olan biteni görmeli” dedi.
Bahçeli, yargı süreçlerinin doğrudan izlenebilir olmasının hukuk ve demokrasi güvenliğini destekleyeceğini belirtti. Ayrıca, İBB’nin yönetiminde CHP adı altında faaliyet gösteren yapıların belediye kaynaklarını kullandığı iddialarına da değinerek, sürecin şeffaf yürütülmesinin önemine vurgu yaptı.
Bahçeli’nin çıkışı, CHP lideri Özgür Özel ve kurmaylarının daha önce gündeme getirdiği “yargılamaların canlı yayınlanması” talebine destek niteliği taşıyor. İmamoğlu da Temmuz ayındaki çağrısında yargılamaların şeffaf olmasını istemişti.
Canlı yayın talebinin gerekçesi ve hukuki boyutu
Bahçeli, yargı sürecinin TRT dahil tüm televizyonlardan naklen yayınlanmasını isteyerek, hem kamuoyunun bilgilendirilmesini hem de yargının şeffaflığını vurguladı. Hukuk uzmanlarına göre, bu tür talepler, duruşmaların doğrudan izlenebilir olmasını sağlayarak yargı süreçlerine olan güven algısını güçlendirebilir.
TRT ve özel kanallar üzerinden şeffaflık çağrısı
Bahçeli, yalnızca devlet kanalına değil özel televizyonlara da vurgu yaparak “toplumun tüm kesimi durumu görmeli” mesajını verdi. Bu, hem medya hem de siyasi iletişim açısından nadir rastlanan bir şeffaflık talebi olarak değerlendiriliyor.
İmamoğlu ve CHP’nin daha önceki taleplerine atıf
Bahçeli, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı İmamoğlu’nun önceki çağrılarını hatırlatarak, “ak koyun kara koyunun ortaya çıkması” mesajını verdi. Bu yaklaşım, siyasi rakiplerin taleplerine destek verirken mesajın halk nezdinde etkisini artırıyor.
CHP kurmaylarının gündemde tuttuğu talep
Özgür Özel ve diğer CHP yöneticileri, yargılamaların şeffaf olması için daha önce kamuoyu önünde taleplerini dile getirmişti. Bahçeli’nin açıklaması, bu talebin farklı bir siyasi platformdan da desteklendiğini gösteriyor.
Siyasi yansımalar ve ittifak dengesi
Bahçeli’nin çıkışı, Cumhur İttifakı içindeki siyasi dengeyi yeniden tartışmaya açtı. Yargı süreçleri üzerinden yapılan bu tür açıklamalar, hem iktidar hem de muhalefet bloğunda algı yönetimi ve seçmen motivasyonu açısından kritik önem taşıyor.
Hukuk ve demokrasi güvenliği vurgusu
Bahçeli, duruşmaların naklen yayınlanmasının “hukuk ve demokrasi güvenliğimizi destekleyeceğini” söyledi. Uzmanlar, kamuoyunun doğrudan izleme imkânının yargı süreçlerine olan güveni artırabileceğini belirtiyor.
İddialara ilişkin detaylı değerlendirme
Bahçeli, CHP’yi “ekosistem” ve mafyalaşmış oluşum olarak nitelendirerek, belediye kaynaklarının suistimal edildiği iddialarını dile getirdi. Bu, siyasi tartışmaların hukuki boyutla birleştiği kritik bir mesaj niteliğinde.
TBMM ve yargı süreçlerine etkisi
Talep, Meclis ve ilgili komisyonun kararını doğrudan etkileyebilir. Komisyonun vereceği karar, duruşmaların naklen yayınlanıp yayınlanmayacağını belirleyecek ve siyasi gerilimi şekillendirecek.
Kamuoyu ve seçim perspektifi
Canlı yayın talebi, halkın doğrudan bilgilendirilmesi ve siyasi mesajın etkisini artırmak açısından önemli. Analistler, bu tür açıklamaların seçim atmosferinde kamuoyu algısını değiştirme potansiyeline sahip olduğunu vurguluyor.
Bahçeli’nin açıklaması, Türkiye siyasetinde yargı ve medya ilişkisini yeniden tartışmaya açtı. “Tüm TV’lerden canlı yayın” çağrısı, hem siyasi mesaj hem de şeffaflık vurgusu içeriyor. CHP’nin daha önce dile getirdiği talep ile paralel olan bu çıkış, muhalefet ile iktidar arasındaki iletişimi ve kamuoyu algısını etkileyebilir.
Analistler, yargı süreçlerinin şeffaf yürütülmesinin demokrasi açısından önemli olduğunu belirtirken, bu tür açıklamaların seçim gündemi ve kamuoyunun dikkatini çekme stratejisi olarak da değerlendirilebileceğini ifade ediyor. TBMM’deki komisyon ve yargı makamlarının vereceği karar, önümüzdeki dönemde siyasi tartışmanın seyrini belirleyecek.