ANKARA’dan SONRA BOLU’da GÖRÜLDÜ ”TEDAVİSİ YOK”

Deli Dana Hastalığı’ Türkiye’de yeniden ortaya çıktı! Uzmanlar uyardı: “İki vaka endişe verici, yeni hastalar çıkabilir.”
1990’larda Avrupa’da binlerce can alan ve tedavisi bulunmayan “Deli Dana Hastalığı (BSE)” Türkiye’de yeniden görüldü. Geçtiğimiz hafta Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde bir hastada tespit edilen hastalık, bu kez Bolu’da bir kadında ortaya çıktı. Uzmanlar, vakaların hayvanlardan insanlara bulaştığına dikkat çekerek et tüketiminde dikkatli olunması çağrısı yaptı.
Türkiye’de uzun yıllar sonra ilk kez “Deli Dana Hastalığı” vakaları yeniden tespit edildi. Ankara’daki vakadan sonra bu kez Bolu’da bir hastaya BSE teşhisi konuldu. Nörolojik belirtilerle hastaneye kaldırılan kadının yapılan testlerinde hastalık doğrulandı. Sağlık kaynakları, iki farklı şehirde kısa süre içinde tespit edilen vakaların ardından incelemelerin genişletildiğini bildirdi. Uzmanlar, BSE’nin tedavisinin bulunmadığını, sadece semptomları hafifletmeye yönelik destek tedavilerinin uygulanabildiğini vurguluyor.
Deli Dana Hastalığı Nedir?
Tıp literatüründe “Bovine Spongiform Encephalopathy (BSE)” olarak bilinen Deli Dana Hastalığı, sığırların beyin dokusunda süngerimsi bir yapı oluşturan ölümcül bir nörolojik rahatsızlık. İnsanlara “Variant Creutzfeldt-Jakob” (vCJD) adıyla bulaşabiliyor. En önemli özelliği, geri dönüşsüz beyin hasarına neden olması ve kesin tedavisinin olmaması.
Türkiye’de Peş Peşe İki Vaka
Geçtiğimiz hafta Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi gören bir hastada BSE tespit edilmesinin ardından, Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde de benzer bir vaka görüldü. Her iki hastanın da nörolojik belirtiler gösterdiği ve yoğun bakımda takip edildiği bildirildi.
Uzmanlardan Uyarı: “Bu Başlangıç Olabilir”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Bir hafta içinde iki farklı şehirde iki vaka görülmesi, sistematik bir bulaş zincirinin olabileceğini düşündürüyor. Şu an için paniğe gerek yok ancak tüm sağlık birimleri teyakkuzda olmalı.” dedi.
Hastalık Nasıl Bulaşıyor?
BSE, genellikle hastalıklı hayvanların etinin veya sakatatlarının tüketilmesiyle bulaşıyor. Uzmanlara göre, özellikle beyin, omurilik ve sinir dokularının tüketimi risk oluşturuyor. Ayrıca, enfekte hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla temas da bulaşma yolları arasında.
Belirtiler: Baş Dönmesi, Bellek Kaybı, Kas Sertliği
BSE’nin insanlarda görülen türü olan vCJD; baş dönmesi, konuşma bozukluğu, denge kaybı, kas sertliği ve kişilik değişiklikleriyle kendini gösteriyor. Hastalık ilerledikçe hasta yürüyemez, konuşamaz ve bilinç kaybı yaşar hale geliyor. Ortalama yaşam süresi tanıdan sonra 12 ila 18 ay.
Sağlık Bakanlığı’ndan Açıklama Bekleniyor
Sağlık Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, iki vakanın ardından hayvansal gıda zincirinde tarama çalışmaları başlatıldı. Bakanlığın, vakalarla ilgili resmi açıklamayı kısa süre içinde yapması bekleniyor.
Veteriner Hekimler: “Et Kaynağı Takip Edilmeli”
Veteriner Hekimler Odası, hastalığın kaynağının tespiti için etlerin menşei ve üretim zincirinin incelenmesi gerektiğini belirtti. “Bu tür vakalarda kritik olan, hangi hayvansal ürünlerin tüketildiğinin izinin sürülmesidir.” uyarısında bulundu.
Halkta Endişe Büyüyor
Ankara ve Bolu’daki vakaların ardından vatandaşlar, kırmızı et ve sakatat tüketiminde tedirginlik yaşamaya başladı. Bazı kasaplarda satışların azaldığı, tüketicilerin “yerli üretim mi, ithal mi?” sorularını yönelttiği öğrenildi.
Avrupa’da 1990’larda Büyük Kriz Yaratmıştı
1990’larda İngiltere’de başlayan Deli Dana salgını, Avrupa genelinde milyonlarca hayvanın itlaf edilmesine yol açmıştı. Hastalık o dönemde yüzlerce insana bulaşmış, gıda güvenliği politikalarında köklü değişikliklere neden olmuştu.
Türkiye’de yıllar sonra yeniden görülen “Deli Dana Hastalığı”, sağlık otoriteleri açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Her ne kadar iki vaka izole şekilde tespit edilmiş olsa da, hayvansal gıda zincirinde sıkı denetim yapılması gerekiyor. Uzmanlar, erken teşhisle hastalığın yayılmasının önlenebileceğini ancak tedavisinin bulunmadığını vurguluyor. Kamuoyunda oluşan endişenin giderilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın hızlı ve şeffaf bilgilendirme yapması bekleniyor.