AKP–MHP HATTINDA SOĞUK RÜZGAR: KKTC ve ÖCALAN GERİLİMİ SÜRÜYOR

Cumhuriyet’in 102. yılı resepsiyonuna ve resmi törenlere katılmayan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu kararı, Cumhur İttifakı’nda yeni bir gerilimin habercisi olarak yorumlandı. İddialara göre kriz, hem KKTC politikası hem de İmralı süreci konusundaki görüş ayrılıklarından kaynaklanıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğinde Beştepe’de düzenlenen Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılmaması, Ankara kulislerini hareketlendirdi.
Bahçeli’nin, 29 Ekim sabahında Anıtkabir’de düzenlenen resmi törenlerde de yer almaması dikkat çekti.
Edinilen bilgilere göre MHP’nin bu tavrının ardında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) politikası ve yeni çözüm süreci iddiaları konusunda AKP ile yaşanan derin fikir ayrılıkları bulunuyor.
Bahçeli’nin son dönemde “KKTC’nin Türkiye’ye katılımı” yönündeki çıkışları ile partinin “İmralı görüşmeleri” konusundaki tavrı, Cumhur İttifakı içinde gerilim yarattı.
Beştepe’de dikkat çeken eksik:
Cumhuriyet Bayramı’nın 102. yılı dolayısıyla Beştepe’de düzenlenen resepsiyona çok sayıda siyasi lider katıldı. Ancak Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli’nin yokluğu, Ankara kulislerinde ilk anda “protokol krizi” olarak yorumlandı.
MHP’nin tören boykotu soru işaretleri yarattı:
Bahçeli’nin Anıtkabir’deki resmi törene de katılmaması, MHP’nin bu yıl Cumhuriyet kutlamalarına “siyasi mesafe” koyduğu değerlendirmelerini gündeme getirdi.
KKTC çıkışı ittifakta rahatsızlık yarattı:
Bahçeli’nin KKTC seçimleri sonrası yaptığı “KKTC parlamentosu Türkiye’ye katılma kararı almalıdır” çağrısı, Ankara’da tartışma yaratmıştı. AKP kanadı bu açıklamayı diplomatik açıdan “riskli ve zamansız” olarak değerlendirdi.
Federasyon tartışması yeni kriz başlığı oldu:
MHP, KKTC’deki “federasyon” tartışmalarına sert bir şekilde karşı çıkarken, hükümetin daha temkinli tutumu Bahçeli cephesinde “kararsızlık” olarak yorumlandı.
İmralı iddiası: Görüşme talebine AKP’den ret:
Siyasi kulislerde, MHP’nin “Terörsüz Türkiye Komisyonu” aracılığıyla Abdullah Öcalan’la yeni bir görüşme yapılmasını önerdiği; AKP’nin ise “gündemde değil” diyerek bu talebi reddettiği iddia ediliyor.
Çözüm süreci gölgesi yeniden mi dönüyor?
Bazı kaynaklara göre AKP içinde, özellikle güvenlik ve dış politika çevrelerinde “kontrollü bir diyalog” fikrinin yeniden tartışıldığı; bu durumun Bahçeli tarafından tepkiyle karşılandığı belirtiliyor.
Bahçeli’nin sessizliği ‘politik mesaj’ olarak okundu:
Ne resepsiyona ne törenlere katılan Bahçeli’nin sessizliği, “fiili bir boykot” olarak değerlendirildi. Parti kaynakları, “liderimizin yokluğu bir mesajdır” açıklamasıyla gerilimi doğruladı.
Cumhur İttifakı’nda ilk ciddi kırılma mı?
2018’den bu yana birlikte hareket eden AKP ve MHP’nin, ilk kez dış politika ve terörle mücadele gibi iki temel konuda farklı pozisyonlar alması, ittifakın geleceği açısından soru işareti yarattı.
Kulislerde erken seçim ve yeni ittifak senaryoları:
Ankara’da konuşulanlara göre, Bahçeli’nin bu çıkışı sadece bir “uyarı” değil, aynı zamanda olası bir erken seçim öncesi pozisyon alma hamlesi olarak da değerlendiriliyor.
Cumhur İttifakı’nın temellerini sarsan son gelişmeler, iki partinin “stratejik birlikteliğini” yeniden tartışmaya açtı. Bahçeli’nin boykotu, yalnızca bir protokol tercihi değil, MHP’nin son dönemde artan ideolojik farklarını görünür kılan bir adım olarak okunuyor.
AKP’nin “ılımlı diplomasi ve yumuşak güç” ekseninde yürüttüğü dış politika ile MHP’nin “ulusal egemenlik ve güvenlik merkezli” söylemleri arasındaki fark giderek derinleşiyor.
Bu tablo, önümüzdeki dönemde Cumhur İttifakı’nın yeniden tanımlanması ya da daha gevşek bir işbirliği modeline dönüşmesi ihtimalini güçlendiriyor.
Kıbrıs ve İmralı ekseninde yaşanacak yeni adımlar, bu ilişkinin geleceğini belirleyecek asıl kırılma noktası olabilir.