“SUS” İşaretiyle Hafızalara Kazınan Dilek Tunca’nın Gerçek Mesleği


Hastanelerin duvarlarını süsleyen, parmağını dudağına götürmüş hemşire figürüyle hafızalara kazınan Dilek Tunca’nın aslında hemşire olmadığı ortaya çıktı. Yıllar sonra konuşan Tunca, o fotoğrafın ardındaki gerçek mesleğini açıkladı.
1970’li ve 80’li yıllarda hastane, sağlık ocağı ve ağız-diş sağlığı merkezlerinin duvarlarında yer alan, parmağını dudağına götürerek “sus” işareti yapan hemşire fotoğrafı Türkiye’nin dört bir yanında adeta sembol haline gelmişti. O yıllardan bu yana herkesin “gerçek bir hemşire” sandığı bu figürün ardındaki isim Dilek Tunca’ydı. Ancak Tunca, o fotoğraf çekildiğinde hemşire değil, profesyonel bir fotomodeldi.
Dilek Tunca, yıllar sonra verdiği röportajda bu efsane fotoğrafın perde arkasını şöyle anlattı:
“1976 yazında Almanya’dan Türkiye’ye dönmüştüm. O sıralarda bir reklam ajansında katalog çekimleri yapıyordum. Bir ilaç firması sağlık kuruluşlarında kullanılmak üzere bir kampanya yürütüyordu. Çekimde giymem için Haseki Hastanesi’nden hemşire forması alındı. Parmağımı dudağıma götürerek verilen poz sonrası o meşhur kare çekildi. Fotoğraf daha sonra Türkiye genelindeki hastanelere dağıtıldı.”
O dönemlerde sıkça kullanılan “sessizlik” mesajını yansıtmak üzere tasarlanan bu afişin, zamanla gerçek bir sağlık personelinin görüntüsü olduğu düşünülmeye başlandı. Ancak gerçek farklıydı: Dilek Tunca, hemşire değildi.
Modellikten sonra kendi tasarımlarını üretmeye başlayan Tunca, Osmanbey’de açtığı atölyede konfeksiyon üretimi yaptı, hatta bir dönem ihracat bile gerçekleştirdi. Ünlü isimlere özel koleksiyonlar hazırladı.
Tunca bu durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Bu fotoğrafın yıllar boyunca hastanelerde asılı olması beni çok mutlu etti. Hemşireler zaman zaman yanıma gelip teşekkür etti. Onların sesi olmak, onları temsil etmek benim için büyük onurdu.”
Zamanla “Bayan Sus” olarak anılan Dilek Tunca’nın gerçek hikayesi, yıllardır herkesin yanlış bildiği bir figürü gün yüzüne çıkarmış oldu.