İMAMOĞLU RESTİ : SİLİVRİ’de DURUŞMAYA KATILMIYOR


Diploma davasında ikinci kez hakim karşısına çıkacak olan CHP adayı, duruşmaya katılmama kararı aldı; salon değişti, güvenlik önlemleri artırıldı
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla yargılandığı davada duruşmaya katılmama kararı aldı. Duruşma öncesi jandarma ve avukatlar arasında kısa süreli gerginlik yaşandı, barikatlar yıkıldı. Duruşmanın yapılacağı salon, İmamoğlu ve avukatlarının talebi doğrultusunda daha büyük bir salona taşındı.
İmamoğlu’nun duruşmaya katılmama kararı
İmamoğlu, mahkemeye katılım konusunda rest çekerek, duruşma salonunun yetersiz olması durumunda duruşmaya katılmayacağını açıkladı. Bu adım, hukuki prosedür ile siyasi mesajı aynı anda veren nadir bir hamle olarak yorumlanıyor.
Salon krizinin perde arkası
Duruşma salonunun küçük olması, hem güvenlik hem de medya ve avukatların erişimi açısından sorun yaratıyordu. Salon değişikliği, mahkemenin kamuoyu ve tarafların taleplerine uyum sağlama çabası olarak değerlendiriliyor.
Avukat Mehmet Pehlivan’ın durumu
Savcılığın itirazı sonrası İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan SEGBİS ile bağlanamayacak, duruşmaya katılamayacak. Bu durum, İmamoğlu’nun savunma stratejisi ve hukuki temsilde sıkıntılar yaratabilir.
Dava konusu ve suçlamalar
İmamoğlu, diplomasının sahte olduğu iddiasıyla “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla karşı karşıya. Savcılık, 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediyor.
İkinci kez hakim karşısına çıkması
İmamoğlu’nun ikinci kez hakim karşısına çıkması, ilk duruşmada verilen kararların etkisi ve itiraz sürecinin hukuki sonuçlarını gündeme getiriyor. Bu durum, Türkiye’de siyasi ve hukuki tartışmaları yeniden alevlendirecek nitelikte.
Kamuoyu ve medya etkisi
Davanın Silivri’de olması, yüksek güvenlik önlemleri ve salon krizinin medyada geniş yer bulması, kamuoyunda davaya dair tartışmaları artırıyor. Sosyal medya ve siyasi aktörler duruşma öncesi ve sırasında yoğun yorum yaptı.
Siyasal sonuçlar
Duruşma, İmamoğlu’nun hem İstanbul’daki hem de ulusal siyasi imajını doğrudan etkileyebilir. Katılmama kararı ve salon değişikliği, adayın siyasi stratejisi ve kamuoyu algısı üzerinde etkili bir mesaj niteliğinde.
Hukuki ve prosedürel boyut
Duruşmanın salon değişikliği ve avukat katılamaması gibi durumları, mahkeme süreçlerinin şeffaflığı ve adil yargılanma hakkı açısından tartışma yaratıyor. Bu süreç, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü bağlamında da dikkatle izleniyor.
İmamoğlu’nun duruşmaya katılmama kararı ve salon değişikliği, hem hukuki hem de siyasi açıdan büyük önem taşıyor. Bu hamle, kamuoyuna duruşmaya ilişkin protesto niteliği taşırken, siyasi mesaj da veriyor. Avukatın duruşmaya katılamaması, savunma stratejisinde kritik bir boşluk yaratabilir. Dava, sadece İmamoğlu’nun hukuki durumunu değil, siyasi geleceğini ve Türkiye’de yargı süreçlerinin algısını da etkileyecek bir kritik noktada.