BAHÇELİ’den SERT ÇIKIŞ: “SOSYAL MEDYANIN KÖKÜ KAZINMALI


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı son açıklamada sosyal medya platformlarını hedef aldı. “Hem aile yapımızı hem toplumsal barışımızı bozuyor. Bana kalsa yarım saatte hepsini kapatırım” sözleri, siyasette ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Bahçeli’nin Çıkışının Arka Planı
Milliyetçi Hareket Partisi lideri Devlet Bahçeli, uzun süredir toplumsal sorunların çözümünde sert tedbirlerden yana tutumuyla biliniyor. Bu kez sosyal medyaya yönelik çıkışı, özellikle gençler ve aileler üzerindeki etkiler konusundaki endişelerini yansıttı.
“Yarım Saatte Kapatırım” Sözleri Dikkat Çekti
Bahçeli, yaptığı değerlendirmede “Sosyal medyanın kökü kazınmalı. Bana kalsa yarım saatte hepsini kapatırım” ifadesini kullandı. Bu sert çıkış, özellikle dijital çağda internetin vazgeçilmez olduğunu düşünen geniş kesimlerde tartışma yarattı.
Aile Yapısı ve Toplumsal Barış Vurgusu
Bahçeli, sosyal medya eleştirisini yalnızca bireysel kullanım üzerinden değil, toplumsal düzen açısından da temellendirdi. Ona göre platformlar; aile bağlarını zayıflatıyor, toplumsal dayanışmayı aşındırıyor ve gençlerin sağlıklı yetişmesini engelliyor.
Kamuoyunda İlk Tepkiler
Açıklamanın ardından sosyal medyada farklı görüşler öne çıktı. Destek verenler, “ahlaki yozlaşmanın kaynağı” olarak sosyal medyayı gösterirken; karşı çıkanlar ifade özgürlüğünün kısıtlanmasından endişe ettiklerini dile getirdi.
Siyasette Yankıları
Bahçeli’nin sözleri iktidar ve muhalefet cephesinde farklı okumalarla değerlendirildi. Muhalefet temsilcileri, “Tüm sosyal medyanın kapatılması çağrısı demokratik değerlere aykırı” yorumunu yaparken; iktidara yakın çevrelerde açıklamanın “dijital düzenlemeler” için bir uyarı olduğu görüşü ön plana çıktı.
Hukuki ve Teknik Gerçeklik
Türkiye’de sosyal medyanın tamamen kapatılması, hem yasal hem de teknik açıdan mümkün görünmüyor. Anayasa’da güvence altına alınan ifade ve iletişim özgürlüğü, böylesi bir adımı tartışmalı kılıyor. Ayrıca ekonomik hayatın dijital platformlara bağımlı olması, böylesi bir kapatmayı pratikte imkânsızlaştırıyor.
Uzmanların Değerlendirmesi
İletişim uzmanları, Bahçeli’nin açıklamasını “siyasal söylemde sert bir çıkış” olarak yorumluyor. Buna karşın, çözümün yasaklarla değil; dijital okuryazarlığın artırılması, çocuklara yönelik bilinçlendirme kampanyaları ve güçlü içerik denetim mekanizmalarıyla mümkün olabileceği dile getiriliyor.
Toplum Ne Bekliyor?
Türkiye’de internet kullanıcılarının büyük çoğunluğu sosyal medyayı hem haber alma hem de sosyalleşme aracı olarak kullanıyor. Bu nedenle geniş bir kesim, yasak yerine düzenleme, bilinçlendirme ve şeffaf denetim politikaları talep ediyor. Bahçeli’nin çıkışı, tam da bu beklentiler üzerinden yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiş görünüyor.
Bahçeli’nin sözleri, bir yandan toplumsal değerler ve gençliğin geleceği konusundaki kaygıları yansıtırken; diğer yandan ifade özgürlüğü, demokrasi ve dijital çağın kaçınılmaz gereklilikleriyle çatışıyor. Bu tartışma, önümüzdeki dönemde hem siyasi gündemin hem de toplumun en önemli başlıklarından biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.