TABİB ODASI ALARM VERDİ : MESAİ SAATLERİ UZATILDI

Sağlık Bakanlığı’nın talimatıyla ameliyathane ve endoskopi ünitelerinin mesai saatlerinin hafta içi 22.00’ye, hafta sonu ise 17.00’ye kadar uzatılmasına İstanbul Tabip Odası’ndan tepki geldi. Oda, uygulamanın hekimler ve sağlık çalışanları için ciddi riskler doğurduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanlığı’nın Yeni Düzenlemesi
Sağlık Bakanlığı, kamu hastanelerinde artan yoğunluğu azaltmak amacıyla yeni bir karar aldı. Buna göre ameliyathane ve endoskopi ünitelerinin hafta içi 08.00-22.00, hafta sonları ise 08.00-17.00 saatleri arasında hizmet vermesi talimatı gönderildi.
Amaç: Yoğunluğu Azaltmak
Kararın gerekçesi olarak, özellikle büyükşehirlerdeki hastanelerde artan ameliyat ve endoskopi bekleme sürelerinin kısaltılması gösterildi. Bakanlık, bu uygulama ile hasta sayısının daha hızlı eritileceğini öne sürdü.
İstanbul Tabip Odası’ndan Sert Tepki
İstanbul Tabip Odası, söz konusu düzenlemeye sert tepki gösterdi. Oda, “Sağlık çalışanlarının zaten ağır olan iş yükü daha da artacak. Bu koşullarda hizmet kalitesi düşer, hasta güvenliği de tehlikeye girer” açıklamasında bulundu.
“Performans Baskısı” Eleştirisi
Tabip Odası, kararın sağlık çalışanlarını daha fazla performans baskısı altında bırakacağını savundu. Özellikle uzun saatler çalışan hekimlerin yorgunluk nedeniyle hata riskinin artacağı uyarısında bulundu.
Hasta Güvenliği Endişesi
Açıklamada, mesai saatlerinin bu şekilde uzatılmasının yalnızca sağlık çalışanlarını değil, aynı zamanda hastaları da olumsuz etkileyeceği belirtildi. “Yorgun ve tükenmiş bir sağlık çalışanının yaptığı işlemin güvenilirliği sorgulanır” ifadeleri kullanıldı.
Sağlıkta Tükenmişlik Sorunu
Türkiye’de sağlık çalışanları arasında son yıllarda tükenmişlik sendromunun yaygınlaştığını hatırlatan İstanbul Tabip Odası, bu düzenlemenin sorunu daha da derinleştireceğini ifade etti. Oda, sağlık hizmetlerinde sürdürülebilirliğin, personelin insani çalışma koşullarıyla mümkün olabileceğini vurguladı.
Alternatif Çözüm Önerileri
Tabip Odası, sorunun geçici çözümlerle değil, yeni kadroların açılması, sağlık çalışanı sayısının artırılması ve iş yükünün dengelenmesiyle çözülebileceğini belirtti. Ayrıca, koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İstanbul Tabip Odası’nın tepkisi, sağlık sisteminde uzun süredir devam eden yoğunluk, personel eksikliği ve performans baskısı tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Bakanlığın hedefi hasta yoğunluğunu azaltmak olsa da, bu uygulamanın sağlık çalışanlarının tükenmişliğini artırıp artırmayacağı önümüzdeki günlerde daha net görülecek.
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin kalitesi, yalnızca hastalara yönelik uygulamalarla değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle doğrudan bağlantılı. Bu nedenle, yeni düzenlemenin pratikte nasıl sonuçlar doğuracağı, hem kamuoyunun hem de sağlık camiasının yakın takibinde olacak.