WASHİNGTON’da TARİHİ BULUŞMA

ABD’nin başkentinde gerçekleşen üçlü zirvede, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki uzun yıllara dayanan gerilim sona erdi. Anlaşma; kalıcı barış, ekonomik iş birliği ve stratejik ulaşım koridoru gibi kritik maddeler içeriyor.

Beyaz Saray’da, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde düzenlenen üçlü zirvede, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarihi bir barış anlaşmasına imza attı. İki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirecek anlaşma, Güney Kafkasya’da yeni bir dönemin kapısını aralıyor

Yıllardır Süren Çatışmanın Sonu

Ermenistan ile Azerbaycan, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana zaman zaman sıcak çatışmalara sahne oldu. Özellikle Karabağ bölgesi üzerinden yaşanan anlaşmazlık, iki halkı defalarca karşı karşıya getirdi. Bu anlaşma, hem sınır güvenliğini hem de karşılıklı egemenlik haklarını güvence altına almayı hedefliyor.

Zirvenin Öne Çıkan Başlıkları

Washington’daki görüşmelerde taraflar, yalnızca çatışmasızlık üzerinde değil, diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi konusunda da mutabık kaldı. Ekonomik yatırımlar, kültürel iş birlikleri ve ulaşım projeleri anlaşmanın temel taşları arasında yer aldı.

“Trump Koridoru” ile Yeni Ulaşım Hattı

Anlaşmanın dikkat çeken maddelerinden biri de “Trump Koridoru” adı verilen yeni ulaştırma hattı oldu. Bu koridor, Azerbaycan’ı Nahçıvan üzerinden Ermenistan topraklarından geçerek Avrupa’ya bağlayacak. Proje, ticaret yollarını kısaltarak bölgesel ekonomiye canlılık getirecek.

Bölgesel Dengelerde Değişim

Bu barış adımı, Güney Kafkasya’daki güç dengelerini de değiştirecek. Geleneksel arabulucu konumundaki Rusya’nın etkisinin azalabileceği, ABD’nin ise bölgedeki diplomatik ve ekonomik rolünü güçlendirebileceği değerlendiriliyor.

Zorluklar ve Gelecek Perspektifi

Her ne kadar anlaşma umut verse de, Karabağ’daki hukuki statü ve göçmenlerin durumu gibi konular hâlâ çözülmeyi bekliyor. Uzmanlara göre, kalıcı barışın sağlanması için karşılıklı güvenin pekişmesi ve projelerin sahada hayata geçirilmesi kritik önemde.

Washington’daki bu tarihi imza, sadece iki ülke arasındaki düşmanlığı bitirmekle kalmayıp, bölgesel iş birliğinin kapısını da aralıyor. Ancak bu sürecin kalıcı barışa dönüşebilmesi, hem siyasi iradenin devamına hem de ekonomik vaatlerin gerçeğe dönüşmesine bağlı olacak.