ABD-RUSYA GERİLİMİNDE YENİ SAYFA: RUSYA TRUMP’a SINIR ÇİZDİ

ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Rusya-Ukrayna savaşına yönelik açıklamaları Kremlin’in tepkisini çekti. Rusya, seçim sürecinde yapılan çıkışların iki ülke ilişkilerini riske attığını belirterek “herkes söylemlerine dikkat etmeli” uyarısında bulundu.

ABD’de 2024 başkanlık seçimleri yaklaşırken, Donald Trump’ın dış politikaya dair söylemleri yeniden gündeme oturdu. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı konusunda yaptığı “başkan olsam savaş 24 saat içinde biterdi” yönündeki açıklamalarına Kremlin’den ilk kez doğrudan tepki geldi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Seçim sürecinde popülist söylemlerle Rusya’nın imajı üzerinden siyaset yapmak doğru değil. Sayın Trump ya da başka bir lider adayının söylemleri, uluslararası ilişkilerde hassas dengeleri etkileyebilir” denildi.

Trump, daha önce de NATO’nun Rusya’ya karşı etkisiz kaldığını ve Avrupa ülkelerinin ABD’ye güvenerek savunmaya yeterince yatırım yapmadığını dile getirmişti. Bu çıkışları, özellikle Batı medyasında “Putin’e yakın duruş” olarak yorumlanmıştı. Ancak Kremlin, Trump’ın açıklamalarını şimdiye dek doğrudan hedef almamıştı.

Ancak son günlerde yaptığı “Putin ile kolayca anlaşırdım” ve “Savaşın tek suçlusu Biden” çıkışları, Moskova’da rahatsızlık yarattı. Kremlin kaynakları, seçim sürecinde diplomatik ilişkileri zorlayacak sert çıkışlardan kaçınılması gerektiğini belirtti.

Kremlin: “Dostane Diyalog İhtiyacı Varken, Gerilim Yaratmayın”

Rusya hükümetine yakın medya organları ise Trump’ın söylemlerini, ABD iç siyasetinde ‘Rusya kartı’nın yeniden oynanması olarak niteledi. Yapılan değerlendirmelerde, “Washington’da seçimler yaklaştıkça, Rusya karşıtı ya da Rusya merkezli açıklamalar artacaktır. Ancak bu açıklamalar gerçek dışı beklentilerle kamuoyu oluşturma çabasıdır” görüşü öne çıktı.

Uzmanlara göre Kremlin’in bu çıkışı, Rusya’nın ABD seçim sürecine yönelik pozisyonunu koruma çabası ve potansiyel yeni yönetimlerle ilişki zemininin şimdiden zedelenmesini istememesinden kaynaklanıyor.

Bu gelişme, sadece iki ülke arasındaki diplomatik dili değil, aynı zamanda 2024 ABD seçimlerinin küresel etkilerini de gözler önüne seriyor. Trump’ın dış politika söylemleri sadece iç kamuoyunu değil, doğrudan uluslararası ilişkileri de şekillendirme potansiyeli taşıyor.