AKP’li eski milletvekili Şamil Tayyar, Abdullah Öcalan’ın İmralı Heyeti’ne “Süreç başarılı olmazsa MHP içinde Devlet Bahçeli’ye yönelik darbe girişimi olacak” dediğini iddia etti. İmralı görüşmesinde DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in aktardığı “darbe mekaniği” açıklaması tartışmayı büyüttü.

İmralı’da gerçekleştirilen son görüşme sonrasında siyasette tansiyon yükseliyor. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit’in Abdullah Öcalan’ın süreci “tarihi” olarak nitelediğini ve 27 Şubat çağrısının devlet katında mutabakatla karşılandığını söylediği açıklamaların ardından tartışmaya AKP’li eski Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar da katıldı.

Koçyiğit, Öcalan’ın “Bu sefer mutlaka başarmak gerektiğini, aksi hâlde darbe mekaniğinin devreye girebileceğini” söylediğini aktarırken, Tayyar iddiaları daha da ileri taşıdı. Tv100’e konuşan Tayyar, Öcalan’ın İmralı Heyeti’ne “Süreç başarılı olmazsa MHP içinde Devlet Bey’e darbe yapılacak” dediğini öne sürdü.

Geçtiğimiz hafta “Terörsüz Türkiye” Komisyonu adına İmralı’ya giden heyette AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ve DEM Partili Gülistan Koçyiğit bulunmuştu. Görüşme sonrası yapılan açıklamalar, Ankara siyasetinde yeni bir tartışma başlattı.

İmralı Ziyareti Siyasi Gündemin Merkezine Yerleşti

“Terörsüz Türkiye” Komisyonu’nun İmralı’ya yaptığı ziyaret, yalnızca görüşme içeriğiyle değil, heyetin üç farklı siyasi partiyi temsil etmesiyle de dikkat çekti. Komisyonun oluşumu, sürecin devlet nezdinde geniş bir mutabakata dayanıp dayanmadığı tartışmalarını beraberinde getirdi. Görüşmede tutanak tutulup tutulmadığı, hangi başlıkların önceliklendirildiği ve tarafların ne ölçüde uyum sağladığı gibi sorular, Ankara’da kulislerde en çok konuşulan konular hâline geldi.

Koçyiğit’in ‘Tarihi Süreç’ Vurgusunun Arka Planı

DEM Partili Gülistan Koçyiğit’in görüşme sonrası yaptığı açıklamalarda “tarihi süreç” ifadesini kullanması, Öcalan’ın mevcut politik atmosferi bir fırsat penceresi olarak gördüğü yorumlarına neden oldu. Koçyiğit’in aktardığına göre Öcalan, yalnızca siyasi değil, devlet bürokrasisi düzeyinde de bir uzlaşıdan söz etti. Bu iddia, sürecin perde arkasında daha kapsamlı görüşmeler yapıldığı ihtimalini gündeme taşıdı. Ancak hükümetten bu yönde doğrulayıcı bir açıklama gelmedi.

‘Darbe Mekaniği’ İddiası Tartışmayı Derinleştirdi

Koçyiğit’in “süreç olmazsa darbe mekaniği devreye girer” şeklindeki sözleri, Türkiye’nin geçmiş darbelerle kurduğu acı tecrübeler nedeniyle büyük yankı uyandırdı. İfadenin kaynağının Öcalan olması, hem güvenlik kurumlarını hem siyasi partileri açıklamanın niteliğini sorgulamaya yöneltti. “Darbe mekaniği” ifadesinin somut bir tehditten mi yoksa siyasi denge uyarısından mı ibaret olduğu konusunda farklı değerlendirmeler yapılıyor.

Tayyar’ın İddiası Tartışmanın Eksenini Değiştirdi

AKP’li eski milletvekili Şamil Tayyar’ın canlı yayında dile getirdiği “MHP içinde Bahçeli’ye darbe yapılacak” iddiası, tartışmayı bir anda MHP’nin iç yapısına taşıdı. Tayyar’ın bu iddiayı kamuoyu önünde paylaşması, kulislerde “bilgi mi, yorum mu?” sorusunu gündeme getirdi. İddianın Öcalan’a dayandırılması, siyasi tartışmayı çok daha hassas bir zemine çekti. Bu açıklamanın, MHP içinde nasıl karşılık bulacağı ise merak konusu.

MHP Cephesinde Sessizlik ve Beklenen Açıklamalar

İddialar doğrudan Devlet Bahçeli’yi hedef alan ifadeler içerdiği için gözler MHP yönetimine çevrilmiş durumda. Parti içerisinde konuya dair değerlendirmelerin sürdüğü, ancak resmi bir açıklama gelmeden yorum yapılmaması yönünde bir tutum benimsendiği belirtiliyor. Bahçeli’nin krize karşı genellikle sert ve ilkeli bir dil kullanması, önümüzdeki günlerde iddialara net bir yanıt vereceği beklentisini güçlendiriyor.

Heyetin Rolü: Çok Partili Yapının Oluşturduğu Soru İşaretleri

Heyette AKP, MHP ve DEM Parti’nin birlikte yer alması, İmralı görüşmesinin kapsamı konusunda soru işaretleri doğurdu. Ziyaretin yalnızca komisyon çalışması kapsamında mı yapıldığı yoksa daha geniş çaplı bir siyasi sürecin kapısını mı araladığı tartışılıyor. Parti temsilcilerinin görüşme sonrası farklı tonlarda açıklamalar yapması, sürecin ortak bir dil üzerinden mi yürütüldüğü konusuna gölge düşürdü.

Ankara’da Yeni Bir Gerilim Alanı

Öcalan’ın açıklamalarının farklı siyasi aktörler tarafından farklı biçimlerde yorumlanması, Ankara’da yeni bir siyasi gerilim alanı yarattı. Sürecin içeriğinden çok, aktarılan ifadelerin siyaset sahnesinde nasıl pozisyonlandığı tartışılıyor. Özellikle MHP’nin isminin bu denli kritik bir cümlede geçmesi, siyasi dengeleri daha da hassas bir hâle getiriyor.

Kulislerde Yoğun Trafik: Temaslar Artıyor

İddiaların ardından hem hükümet kulislerinde hem muhalefet koridorlarında görüş trafiği arttı. Partiler arası temaslarda, Öcalan’a atfedilen sözlerin iç politikadaki etkisi ve güvenlik bürokrasisinin bu açıklamalara yaklaşımı değerlendiriliyor. Ayrıca ziyaretin yöntemine ilişkin “kim, ne amaçla gitti?” tartışması da hız kesmeden devam ediyor.

Sürecin Başarısı Tüm Siyasi Aktörlerin Hesaplarını Etkiliyor

İddialar, süreç başarılı olursa ya da başarısız olursa ortaya çıkabilecek sonuçların her parti için farklı riskler ve fırsatlar barındırdığını ortaya koyuyor. AKP açısından sürecin seyri, siyasi atmosfer ve seçmen dengeleriyle doğrudan bağlantılı. MHP açısından iddialar parti içi huzur ve liderlik tartışmalarını tetikleme riski taşıyor. DEM Parti ise sürecin ilerlemesini kendi siyasi çizgisinin güçlenmesi açısından kritik görüyor.

İmralı görüşmesi sonrası art arda gelen açıklamalar, Ankara siyasetinde yeni bir kırılma hattına işaret ediyor. Öcalan’ın aktarıldığı iddia edilen sözleri üzerinden yürüyen tartışma, hem çözüm süreci başlığında hem de MHP’nin iç dinamikleri konusunda yoğun bir spekülasyon alanı oluşturuyor. Bu süreçte kamuoyuna yansıyan ifadelerin çoğunun “iddia” niteliği taşıması, siyasi atmosferde bilgi kirliliğini artırma potansiyeline sahip. Önümüzdeki günlerde hem hükümetin hem de MHP’nin açıklamaları, tartışmanın seyrini ve iddiaların gerçekliğini belirleyecek kritik adımlar olarak görülüyor.