Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sapanca hattının Marmara bölgesinin deprem mekanizmasında kilit rol oynadığını belirterek kritik uyarılarda bulundu. Göl seviyesindeki düşüşün fay hattı üzerindeki dengeyi değiştirebileceğine dikkat çekti.

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sapanca ve çevresindeki sismik riskler hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy, “Sapanca hattı, Marmara bölgesinin deprem mekanizmasında kilit rol oynuyor” diyerek bölgedeki enerji birikimine işaret etti.

Üşümezsoy, göl seviyesindeki düşüşün fay hattı üzerindeki dengeyi değiştirebileceğini ve gözenek sıvı basıncındaki değişimlerin anomalik sismik olayları tetikleyebileceğini ifade etti. Bu durumun, bölgede deprem riskinin artabileceğine dair önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.

Kuzey Anadolu Fayı’nın Körfez’den başlayıp Sapanca’dan Hersek Burnu’na kadar uzandığını belirten Üşümezsoy, bu hattın enerji birikimi yönünü ve etkisini belirleyen kritik bir geçiş noktası olduğunu söyledi. Marmara bölgesinde olası depremlerin karakterini anlamak için Sapanca hattının dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti.

Sapanca hattı kritik geçiş noktası: Faydaki enerji birikimi yönünü ve sismik etkinliği belirleyen hat, Marmara bölgesi depremlerinin oluşum mekanizmasında merkezi bir rol oynuyor.

Göl seviyesindeki düşüş uyarısı: Üşümezsoy’a göre, göl seviyesinin azalması, fay hattındaki dengeyi bozarak deprem tetikleyici etkiler yaratabilir.

Gözenek sıvı basıncı ve anomalik olaylar: Suyun azalmasıyla gözenek sıvı basıncında meydana gelen değişim, fay üzerindeki anomalik sismik hareketlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Marmara deprem riskinde artış: Sapanca hattındaki enerji birikimi ve çevresel faktörler, bölgedeki olası deprem senaryolarını etkileyerek riskin yükselmesine neden oluyor.

Kuzey Anadolu Fayı’nın uzantısı: Körfez’den Sapanca’ya, oradan Hersek Burnu’na kadar uzanan bu hat, Marmara’nın kuzeyinde deprem karakterini belirleyen ana hat olarak öne çıkıyor.

Enerji birikimi ve geçiş noktaları: Sapanca hattı, sadece lokal değil bölgesel enerji birikimi ve sismik geçişleri belirlemede de kritik önem taşıyor.

Bilimsel gözlem ve erken uyarı önemi: Üşümezsoy, fay hattındaki değişimlerin sürekli izlenmesi ve bilimsel verilerle riskin takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bölgesel sismik denge: Göl ve yer altı su seviyelerindeki değişimler, fay boyunca deprem tetikleyici mekanizmaları etkileyebilir; bu, bölgesel sismik denge açısından dikkat edilmesi gereken bir parametre.

Toplum ve yerleşim alanlarına etkisi: Sapanca hattındaki hareketlilik, çevredeki yerleşim alanları ve kritik altyapılar açısından olası riskleri artırıyor; erken uyarı ve önlem stratejileri hayati önem taşıyor.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un açıklamaları, Marmara bölgesinde deprem riski konusunda dikkat çekici uyarılar içeriyor. Özellikle Sapanca hattındaki enerji birikimi ve göl seviyesindeki düşüşün fay üzerindeki etkileri, bilimsel açıdan kritik olarak değerlendiriliyor.

Bu bilgiler, hem yerel yönetimler hem de toplum için erken uyarı ve önlem planlamasında yol gösterici nitelikte. Bölgedeki yerleşim ve altyapı planlamalarının, fay hattındaki enerji birikimi ve çevresel değişimlerle uyumlu şekilde yapılması gerektiği öne çıkıyor.