CHP İMRALI’ya GİTMİYOR: SON KARARI ÖZGÜR ÖZEL VERECEK

CHP’de İmralı ziyaretine ilişkin ayrışma gün yüzüne çıktı. Komisyon toplantısında 7 milletvekili “Hayır”, 4 milletvekili “Evet” yönünde oy kullandı. Kesin karar, Genel Başkan Özgür Özel’in öncülüğünde bugün alınacak.
TBMM Açılım Komisyonu’nun PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ı İmralı Cezaevi’nde ziyaret edip etmeyeceği konusu CHP içinde ciddi bir ayrışma yarattı. Parti içi toplantılarda 7 milletvekili ziyarete karşı oy kullanırken, 4 milletvekili gidilmesi yönünde görüş bildirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bugün komisyon üyeleriyle yapacağı kritik görüşme, partinin tavrını netleştirecek. Özel’e yakın kaynaklar, CHP’nin ziyarete karşı bir duruş sergileme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.
Komisyon üyeleri, İmralı’ya gitmemenin Öcalan’ı siyasi bir figür hâline getireceği ve partinin kamuoyundaki konumuna zarar vereceği görüşünde birleşti. Ziyaretin yapılması yönündeki azınlık ise, sürecin diyalog kanallarını açık tutması ve Türkiye’nin çözüm mekanizmalarındaki rolü açısından gerekli olduğunu savunuyor.
Kesin kararın, yarınki komisyon oylamasına yansıyacak olması, CHP içinde hem parti disiplini hem de kamuoyu yansımaları açısından kritik önem taşıyor.
Parti içi dengeler netleşiyor: Çoğunluğun “Hayır” oyları, taban hassasiyetini öne çıkarırken azınlık “Evet” yönünde oy kullanarak çözüm sürecine bağlılık mesajı verdi.
Özel’in kararı stratejik olacak: Genel Başkan’ın vereceği tavır, komisyondaki oylamanın sonucunu ve CHP’nin Kürt siyaseti konusundaki pozisyonunu belirleyecek.
Ziyaretin siyasi riskleri büyük: İmralı’ya gitmek, Öcalan’ı siyasi figür hâline getirme ve kamuoyunda olumsuz algı yaratma potansiyeli taşıyor.
Azınlık görüşünün gerekçeleri: Gidilmesini savunan vekiller, sürecin Türkiye’nin diplomatik ve çözüm politikalarında etkin bir araç olduğunu vurguluyor.
Oylamanın ülke siyasetine etkisi: CHP’nin tavrı, İttifak dengelerini ve AKP-MHP ilişkilerini doğrudan etkileyecek, siyasi hesapları değiştirecek.
Seçmen algısı ve kamuoyu baskısı belirleyici: Karar, tabandaki Kürt seçmen ve genel seçmen profilinin algısını şekillendirecek.
Parti disiplini ve vekil bağımsızlığı öne çıkıyor: Oy dağılımındaki farklılık, milletvekillerinin parti içi baskı ve bireysel strateji çatışmasını gözler önüne seriyor.
Gelecek stratejik senaryoları: “Hayır” kararı, partinin çözüm süreci ve müzakere rolünü sınırlandırırken, “Evet” kararı süreci hızlandırabilir ve diyalog kanallarını güçlendirebilir.
Medya ve diplomasi etkisi: CHP’nin tavrı sadece iç siyaseti değil, uluslararası aktörler ve dış gözlemciler tarafından da dikkatle takip ediliyor.
CHP’nin İmralı ziyareti konusundaki kararsızlık, partinin stratejik risk yönetimini ortaya koyuyor. Çoğunluğun ziyarete karşı durması taban hassasiyetini yansıtırken, azınlık vekillerin “Evet” görüşü çözüm süreci ve diyalog açısından esnek bir yaklaşımın önemine işaret ediyor.
Özel’in kararına bağlı olarak, CHP’nin komisyondaki tavrı, İttifak dengeleri, kamuoyu ve uluslararası gözlemciler nezdindeki konumu doğrudan etkilenecek. Oylamanın sonucu, hem parti içi birliği hem de partinin uzun vadeli siyasi stratejisini belirleyecek.