ÜNLÜ SANATÇILAR TELİF İÇİN MESAM’ı TERCİH ETTİ


Türkiye’nin sevilen müzisyenleri, eserlerinin telif haklarını koruma altına almak amacıyla MESAM’a başvurdu. Bu adım, müzik sektöründe hak takibine dair yeni bir güven dalgası yarattı.
Türk müzik dünyasının tanınan isimleri, eserlerinin yasal güvencede olmasını sağlamak için önemli bir karar aldı. Serdar Ortaç, Sinan Akçıl, Ayla Çelik ve Ersay Üner gibi pek çok sanatçı, müzik haklarını bundan böyle Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) çatısı altında yöneteceklerini duyurdu.
Alınan bu karar, sanatçıların özellikle dijital platformlardaki telif gelirlerinin adil ve şeffaf biçimde takibini kolaylaştırmak adına atılmış güçlü bir adım olarak yorumlanıyor. Müzik eserlerinin hem yurt içinde hem de yurt dışında izlenebilirliğini sağlayan bu sistem sayesinde, sanatçılar gelir kayıplarının önüne geçmeyi hedefliyor.
Telif Takibi Artık Daha Güçlü
MESAM’ın sunduğu dijital takip sistemleri sayesinde eserlerin kullanım alanları artık daha geniş ölçekte izlenebiliyor. YouTube, Spotify, Apple Music gibi çevrim içi mecraların yanı sıra düğün salonları, işletmeler, radyo ve televizyonlar gibi telif yükümlülüğü olan alanlarda daha hassas bir denetim mekanizması işletiliyor.
Ünlü isimlerin bu adımı, genç besteciler ve söz yazarları için de ilham verici bir örnek teşkil ediyor. Telif haklarının bireysel olarak korunması yerine, profesyonel bir birlik aracılığıyla yönetilmesi, daha etkin bir hak arayışına olanak tanıyor.
Sanatçılardan Destek Mesajları
Bazı sanatçılar, bu tercihi kamuoyuyla paylaşırken müzik sektöründe yaşanan telif kayıplarına dikkat çekti. “Emekle üretilen her nota, korumaya değerdir” diyen sanatçılar, bu tür adımların yaygınlaşması gerektiğine işaret etti.
Aynı zamanda müzisyenlerin bağımsızlıklarını koruyarak haklarını profesyonel şekilde yönetebilmeleri, müziğin üretim kalitesini de artırıyor. Bu da doğrudan sektöre olumlu yansıyor.
Sektör Adına Önemli Bir Dönüm Noktası
Uzmanlara göre bu gelişme, telif hakları konusundaki toplumsal bilincin yükseldiğine işaret ediyor. Sanatçıların bireysel olarak bu sorumluluğu üstlenmesi, Türkiye’de telif sistemlerinin uluslararası standartlara yaklaşması açısından da değerli bir hamle olarak değerlendiriliyor.