TRUMP DUYURDU: GAZZE’de ATEŞKES BAŞLADI! TÜRKİYE’ye ÖZEL TEŞEKKÜR


ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile Hamas’ın Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını açıkladı. Tüm rehinelerin serbest bırakılacağını, İsrail güçlerinin belirlenen hatlara çekileceğini belirten Trump, Türkiye’nin sürece yaptığı katkı için teşekkür etti. Anlaşma, bölgede yeni bir dönemin kapısını araladı.
Gazze’de savaş sona mı eriyor?
Yıllardır süren kuşatma, bombardıman ve karşılıklı saldırıların ardından ilk kez taraflar masada uzlaştı.
ABD’nin yoğun arabuluculuğu, Mısır, Katar ve Türkiye’nin diplomatik temasları sonucunda varılan “Gazze Barış Planı” dün akşam saatlerinde Washington’da imzalandı.
Plan, üç aşamadan oluşan bir kalıcı ateşkes sürecinin ilk adımını oluşturuyor.
Trump: “Türkiye’ye ve bölge liderlerine teşekkür ediyorum”
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında tarihi gelişmeyi duyurdu.
Trump, “İsrail ile Hamas barış planının ilk aşaması imzalandı. Tüm rehineler serbest bırakılacak ve İsrail askerleri belirlenen hatta çekilecek. Bu süreçte özellikle Türkiye, Katar ve Mısır’ın çabaları takdire şayan.” dedi.
Trump, anlaşmayı “Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcı” olarak nitelendirdi.
Anlaşmanın ana başlıkları
Gazze barış planı üç aşamalı bir yapıdan oluşuyor:
- Birinci aşama: Tüm rehinelerin karşılıklı serbest bırakılması, 72 saat içinde ateşkesin yürürlüğe girmesi.
- İkinci aşama: İsrail askerlerinin Gazze’nin kuzey ve doğu bölgelerinden çekilmesi.
- Üçüncü aşama: Uluslararası gözlemcilerin nezaretinde Gazze’nin yeniden inşası, insani yardımların engelsiz ulaştırılması ve siyasi diyalog süreci.
Bu süreç boyunca ABD, Türkiye, Katar ve Mısır garantör ülkeler olarak görev yapacak.
Netanyahu: “Tüm rehineleri evlerine getireceğiz”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, anlaşma sonrası yaptığı açıklamada, “Her İsrailli rehineyi evine getirme sözü verdim. Bu hedefe ulaşmak için kararlıydık. Ateşkes süreci güvenliğimizden taviz anlamına gelmiyor.” dedi.
Netanyahu ayrıca İsrail ordusunun “belirlenen hatlardan kontrollü çekileceğini” vurguladı.
Hamas: “Direniş sonuç verdi”
Hamas Siyasi Büro Sözcüsü, anlaşmayı “direnişin diplomatik zaferi” olarak değerlendirdi.
Açıklamada, “Gazze üzerindeki saldırılar duracak, kuşatma gevşetilecek. Rehinelerimizin iadesiyle halkımıza nefes aldıracağız.” ifadeleri kullanıldı.
Hamas, sürecin ikinci aşamasında Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını da şart koştu.
Türkiye’nin rolü: Sessiz diplomasi
Ankara, sürece doğrudan arabulucu olarak değil, “temas sağlayıcı ülke” olarak katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son iki haftada Trump, Katar Emiri Şeyh Temim ve Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile yürüttüğü diplomatik trafik, taraflar arasında güven tesisinde belirleyici rol oynadı.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin “insani boyuta odaklandığını” ve rehinelerin serbest bırakılmasında aktif katkı sunduğunu belirtiyor.
Uluslararası yankı: Dünya basını manşete taşıdı
Anlaşma haberinin duyurulmasının ardından CNN, BBC, Al Jazeera ve Reuters “tarihi dönüm noktası” başlıklarıyla gelişmeyi geçti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Uzun süredir beklenen bir umut ışığı” ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği, anlaşmanın kalıcı olması için taraflara “siyasi diyalog” çağrısında bulundu.
Gazze’de temkinli umut
Gazze Şeridi’nde binlerce kişi sokaklara çıkarak anlaşmayı kutladı.
Ancak halk arasında temkinli bir beklenti de hakim. Birçok Gazze sakini, “Geçmişte de ateşkesler oldu ama bombardımanlar yeniden başladı” diyerek kalıcılıktan emin olmadıklarını söyledi.
Gazze’deki yerel yönetimler, önceliğin altyapı ve sağlık sisteminin onarımı olduğunu belirtti.
İsrail iç siyasetinde tartışma büyüyor
Netanyahu’nun anlaşmayı imzalaması İsrail kamuoyunda sert tepkilere yol açtı.
Koalisyonun aşırı sağ kanadı, Hamas’la masaya oturulmasını “teslimiyet” olarak nitelendirirken; muhalefet ise “barış için geç kalınmış bir adım” değerlendirmesi yaptı.
İsrail medyası, önümüzdeki haftalarda kabine içinde “erken seçim” tartışmalarının alevlenebileceğini yazıyor.
İran ve Hizbullah temkinli
İran Dışişleri Bakanlığı, “Gazze halkının direnişiyle elde edilen bir kazanım olarak dikkatle izliyoruz.” açıklamasını yaparken, Hizbullah, “Kalıcı barış ancak Filistin’in tümden özgürlüğüyle mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, bölgedeki eksen savaşlarının tamamen bitmediğini gösteriyor.
Sürecin ikinci aşaması: Yeniden inşa ve garantörlük
Anlaşmanın ikinci aşamasında Gazze’nin yeniden imarı için fon oluşturulacak.
Türkiye, Katar, AB ve BM’nin yer alacağı bu fonda öncelik sağlık, enerji ve eğitim altyapısına verilecek.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, “Gazze’nin yeniden inşası sürecinde özel Türk şirketlerinin de yer alabileceğini” duyurdu.
Ortadoğu’da yeni denklem: Diplomasi geri mi dönüyor?
Gazze anlaşması, yalnızca bir ateşkes değil, Ortadoğu’daki güç dengelerinin yeniden şekillenmesinin ilk işareti olarak görülüyor.
2017’den bu yana bölgede diplomasi, yerini sert güvenlik politikalarına bırakmıştı.
Bu adım, ABD’nin bölgeye yeniden aktif dönüşü, Türkiye’nin arabuluculuk kapasitesinin tazelenmesi ve Körfez ülkelerinin denge unsuru haline gelmesiyle birlikte çok kutuplu bir diplomatik düzenin oluşabileceğini gösteriyor.
Ancak uzmanlar, bu anlaşmanın kalıcılığı konusunda temkinli:
- Birincisi, Hamas’ın askeri kanadının tüm unsurlarının anlaşmaya tam katılımı net değil.
- İkincisi, İsrail iç siyasetinde yükselen milliyetçi baskılar, sürecin sürdürülebilirliğini zora sokabilir.
- Üçüncüsü, Gazze’nin yeniden inşası için gereken mali kaynak 20 milyar doları aşarken, uluslararası desteğin sürekliliği belirsiz.
Yine de diplomasi açısından bu anlaşma, 2000’lerin başından bu yana en ciddi barış girişimi olarak kayıtlara geçti.
Ankara, Washington ve Doha hattında başlayan bu süreç, başarılı olursa Ortadoğu’da kalıcı barış mimarisinin ilk taşı olabilir.