RTÜK Başkanı Şahin’den tepki


RTÜK Başkanı Şahin’den ‘karikatür savunmasına’ sert tepki
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Sözcü TV ekranlarında bir ekonomistin “Türkiye Müslüman bir ülke değildir” ve “Karikatürde hiçbir suç yok” yönündeki ifadelerine tepki gösterdi. Şahin, bu sonuç odaklı açıklamaların “milletimizin inancına, tarihine ve ortak vicdanına açık bir hakaret” olduğunu vurguladı
Şahin mesajında, bu tür ifadelere karşı çıkarak:
“Daha vahim olan ise, bu tür alçak hakaretleri kınamaktan kaçınan ve kürsü konuşmalarında savunan çevrelerin varlığıdır… Halkının inancına, kültürüne ve değerlerine bu denli uzak düşmüş bir bakış açısının bu topluma rehberlik etmesi mümkün değildir.”
Ayrıca RTÜK’ün bu yayınları titizlikle incelediğini belirten Şahin:
“Kimsenin bu ülkenin inancına ve değerlerine hakaret etmesine izin vermeyeceğiz.”
Leman dergisine yönelik kamuoyundan yoğun tepki
Öte yandan mizah dergisi Leman’ın Hz. Muhammed ve Hz. Musa’yı hedef alan karikatürü büyük tepki çekti. İçişleri, Kültür ve diğer bakanlıkların yanı sıra siyasi figürler de tepkilerini dile getirdi. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı; derginin ilgili sayısı toplatıldı ve 4 kişi gözaltına alındı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, karikatürü “provokatif” bulduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti Diğer yandan, RTÜK Başkanı Şahin bu eylemin “bilinçli, sistematik bir saldırı” olduğunu açıkladı
Kamuoyuna mesaj
RTÜK ve devlet yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar ortak temelde şunlara işaret ediyor:
- Kutsal değerlere yönelik içerikler toplum vicdanını hedef alıyor ve nefret söylemi kapsamına giriyor.
- İfade özgürlüğü, kutsallara hakaret sınırını aşarsa hukuki yaptırımlarla karşılanacak.
- RTÜK ve savcılık, yayınları yakından takip ederek müdahale edeceğini açıkladı.
Bu tartışmanın merkezi olan iki gelişme – Sözcü TV yayını ve Leman dergisi karikatürü – toplumda geniş yankı uyandırırken, üst düzey kurumlar da harekete geçti. RTÜK Başkanı’nın ve ilgili siyasi aktörlerin açıklamaları, kutsal değerlere karşı saygının korunmasına yönelik beklentiyi net biçimde ortaya koyuyor.