RESMİ GAZETE’de YAYIMLANDI: 7 SEKTÖRE DEV DÖNÜŞÜM PLANI : 2053 NET SIFIR HEDEFİ

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hazırladığı Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bakan Murat Kurum, planın yıllık 350 milyar TL katkı ve 100 binden fazla istihdam yaratacağını açıkladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı (UDESEP), Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye’nin 2053 yılı Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanan plan, atıkların azaltılmasını, geri dönüşümün yaygınlaşmasını ve sürdürülebilir üretim süreçlerinin geliştirilmesini amaçlıyor.

Bakan Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “2053 Net Sıfır Emisyon hedefimize ve ülkemizin döngüsel ekonomiye geçişte çok önemli bir adım olan Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’mız yürürlüğe girdi. 7 sektörü kapsayan eylem planımızla atık maliyetinin azaltılması, ekonomiye yıllık 350 milyar TL’ye kadar katkı ve 100 binden fazla yeni istihdam hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

7 SEKTÖRÜ KAPSIYOR

Plan kapsamında en fazla ham madde kullanılan ve çevresel etkisi yüksek olan ambalaj, batarya ve araç, inşaat ve binalar, elektronik ve bilgi-iletişim teknolojileri (BİT), gıda ve biyokütle, plastik ve tekstil sektörleri öncelikli alanlar olarak belirlendi.

Türkiye genelinde bu sektörlerde yaklaşık 400 bin firma faaliyet gösteriyor. Bu firmaların ekonomiye yıllık katkısı ise 7,5–8 trilyon TL düzeyinde bulunuyor.

Yeni stratejiyle, kaynakların israf edilmeden geri kazanılması, yeniden kullanımı ve çevre dostu üretim süreçlerinin desteklenmesi amaçlanıyor.

Net Sıfır Emisyon Hedefine Giden Yol

Bakanlık açıklamasında, 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanan planın, Türkiye’nin karbon ayak izini azaltacak stratejik adımlar içerdiği belirtildi. Böylece hem sanayi hem çevre politikaları tek çatı altında uyumlu hale getirilecek.

7 Sektör Öncelikli Alan Seçildi

Eylem planında; ambalaj, batarya ve araç, inşaat ve binalar, elektronik ve bilgi-iletişim teknolojileri, gıda ve biyokütle, plastik ve tekstil sektörleri öncelikli olarak belirlendi. Bu sektörlerin tamamı, yüksek atık oranına ve enerji tüketimine sahip alanlar arasında yer alıyor.

400 Bin Firma Dönüşüm Sürecine Girecek

Türkiye genelinde bu 7 sektörde faaliyet gösteren yaklaşık 400 bin firma, yeni sisteme entegre olacak. Bu firmalar, sürdürülebilir üretim standartlarını benimseyerek hem rekabet gücünü artıracak hem de çevresel maliyetlerini azaltacak.

350 Milyar TL’lik Ekonomik Katkı Bekleniyor

Bakan Murat Kurum, eylem planıyla atık maliyetinin azaltılması ve yeniden kullanım sayesinde ekonomiye yıllık 350 milyar TL’ye kadar katkı sağlanacağını açıkladı. Ayrıca 100 binden fazla kişiye yeni istihdam imkânı doğacak.

Atıktan Kaynağa, Kaynaktan Kazanca

Döngüsel ekonomi sistemi, atıkların tamamen ortadan kaldırılmasını değil, yeniden ekonomiye kazandırılmasını hedefliyor. Bu modelde ürünler, kullanım ömrü sonunda geri dönüştürülerek yeniden üretime sokulacak.

Enerji ve Hammadde İsrafı Önlenecek

Yeni stratejiyle üretimde enerji verimliliği ve kaynak yönetimi ön plana çıkacak. Özellikle plastik, tekstil ve inşaat gibi yoğun hammadde kullanılan alanlarda israfın önüne geçilmesi planlanıyor.

Avrupa Standartlarında Üretim Modeli

UDESEP ile Türkiye, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat kriterlerine de uyum sağlayacak. Böylece hem ihracatçı firmalar için avantaj yaratılacak hem de Türkiye’nin çevre politikaları uluslararası normlara taşınacak.

Dijital Takip ve Denetim Dönemi

Planın en dikkat çeken yönlerinden biri de dijital izleme sistemi. Bu sistem sayesinde üretimden geri dönüşüme kadar tüm süreçler kayıt altına alınacak, çevresel performans puanları düzenli olarak denetlenecek.

Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi, Türkiye’nin sadece çevreye değil, ekonomiye de yön veren yeni bir model kurduğunu gösteriyor. Atığı azaltan, kaynakları verimli kullanan ve sürdürülebilir üretimi teşvik eden bu plan, uzun vadede hem ekonomik büyümeyi destekleyecek hem de gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir çevre bırakılmasını sağlayacak.